KESK, kadın emekçilerin taleplerini açıkladı: Cinsiyet eşitliği istiyoruz
KESK, toplu sözleşme süreci öncesi kadın emekçilerin taleplerini açıkladı. Yapılan basın açıklamasında, cinsiyet eşitliği talebi öne çıktı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 8. dönem toplu sözleşme süreci öncesi kadın kamu emekçilerinin taleplerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, kadın emekçilerin cinsiyet eşitliği talebi öne çıktı.

Basın toplantısında konuşan KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher, “Şimdiye dek görünenden, toplu sözleşme masasının sermayeden yana vergi sistemine, TÜİK’in çarpıtmalarına rağmen gizleyemediği enflasyona, gelir adaletsizliğine; genç, kadın, çalışan yoksulluğuna güvencesizliğine ve işsizliğe, gençlerin geleceğe ilişkin umutsuzluğuna, kadınların istihdama erişememesine dair bir söz kurmayacağı açık” dedi.

Toplu sözleşme masasında kayıt dışı ve güvencesiz istihdam edilen kadınların güvenceli çalışma taleplerinin konuşulmayacağını vurgulayan Gevher, “Dile getirdiklerimiz ve taleplerimiz dinlenmeden kısmi zamanlı çalışma planları yapılacak. Devredilemez ebeveyn izni gündeme gelmeyecek, çocuk bakımının kadınların işi olduğu algısı pekiştirilecek. Ne bütçe düzenlemelerinde ne de TİS masasında cinsiyet eşitliğini sağlamaya öncelik verilecek. Tüm bu koşullar kamuda temel ücretlerde doğrudan bir cinsiyet açığı olmasa bile, mesleki ayrışmalara, idari kadrolarda temsil edilmemize, çalışma saati temelinde daha düşük ücret alınmasına ve dolayısıyla cinsiyete dayalı eşitsizliklerin derinleşmesine yol açmaya devam edecek” diye konuştu.

"Kadınların güvenli ve güvenceli çalışması sağlanmalı"

Mevzuatta cinsiyet eşitliğini sağlayıcı ve destekleyici kanunlar istediklerini belirten Gevher şöyle devam etti:

“Çalışma yaşamını düzenleyen kanunlarda da bu doğrultuda düzenlemeler yapılmalıdır. Bakanlıklarda komisyonlar olmalı ve toplu sözleşmelerde bu komisyonlar da temsil edilmelidir. Daha fazla ve nitelikli kamu hizmetini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını ve bakım emeğinin paylaşılmasını gündemine alan bir sosyal politika ve bütçeleme çerçevesi oluşturmalıdır. Kadınların güvenli ve güvenceli çalışması sağlanmalı, cinsiyet temelli şiddeti ve yoksulluğu engelleyecek tedbir ve önlemler almaya dönük sosyal politikalar yapılmalı ve derhal hayata geçirilmelidir. Kadın emekçilerin tarihsel mücadelesine saygı gereği 8 Mart resmi tatil olmalı ve TİS’te tanınmalıdır.”

Fotoğraf: Evrensel