
Bugün Meclis'te bütçe görüşmeleri başlıyor. Görüşmeye başlanacak bütçelerden biri de Sağlık Bakanlığının bütçesi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün 2026 bütçesinin “istikrar ve refah” hedefiyle hazırlandığını söyledi. Bunun meali, AKP iktidarının yeni bütçe planı, tıpkı 2025 bütçesi gibi sermayeye kaynak aktarımı temelinde şekillenecek demek. İşçi ve emekçilere ise daha fazla yoksulluk, sömürü, hak gaspı düşecek.
Esas refaha, insanca yaşamaya, insanca çalışmaya ve istikrara ihtiyacı olan kesimlerden biri olan kadınlara sağlık alanıyla ilgili bütçe taleplerini sorduk. Farklı hastanelerde çalışan sağlık emekçisi kadınlar; ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması ve tek kalemde eşit ücret, Sağlık Bakanlığı bütçesinin halk sağlığı öncelenerek oluşturulması, personel sayısının artırılması, ücretsiz kreş gibi talepleri için bütçe isterken; yoksul emekçi kadınlar HPV aşısının ücretsiz olmasını, kadın sağlığını koruyucu sağlık hizmetine bütçe ayrılmasını, haftalarca randevu alamama sorununa çözüm bulunmasını istedi.
‘Ücretsiz kreş, halk sağlığına öncelik istiyoruz’
Konuştuğumuz hemşire kadınların gözlemleri şöyle bir tablo ortaya çıkardı:
⬛️ “10 yıllık hemşireyim. Çok zor evlendim, eşyalı bir eve kiracı oldum. Şimdi çocuğum var ama bir kreş yok, çocuk yardımı çok komik. Bu Sağlık Bakanlığı bütçesinde en azından çocuğuma ücretsiz kreş isterim. Hastane kreşi özelleşti. Bir arkadaşımdan çocuklara tokat atıldığını duydum ve bu beni kaygılandırdı. Tek isteğim çocuğumun bir kurum kreşinde güvende olmasıdır.”
⬛️ “40 yıllık hemşireyim. Her şey kötüye gidiyor, tıbbi malzemeler çok kalitesiz. Hastaya kullanılması gereken tıbbi cihazlar, hastalığına göre sınıflandırma adı altında 'hiçbir hastaya uygunluk çıkmaz' duruma geldi. Hastanede en kaliteli malzemelerin ücretsiz olarak halka sunulması gerekir.”
⬛️ “20 yıllık hemşireyim. Hep borçla yaşadım, hatta ek işler yaptım, dışarıda hasta baktım. Bugüne kadar Sağlık Bakanlığı bütçesinden personele hiç destek verilmedi.”
⬛️ “21 yıllık hemşireyim. Bunca yıl çalıştım, bir ev bile alamadım. Sağlıkçıları teşvik ve performans ödemesi diye böldüler, tamamen alınan ücretleri değiştirdiler. Tek kalemde eşit ücret çıkması için Bakanlık bütçesinin artırılmasını talep ediyorum.”
‘Hastanede ihaleyle tahta kurusu’
Hastanede çalışan bir kadının tıbbi malzemelerle ilgili söyledikleri ise çarpıcı: “35 yıllık çalışanım, bu kadar kötü malzemelerle çalışmadık daha önce. Hasta yatağı, dolaplar, kullanılan tıbbi malzemeler çok kötü. Hem bizim hem de hastaların sağlığı tehlikeye atılıyor. Ayrılan bütçe, ihale yoluyla birilerini zenginleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Hastanede tahta malzeme olmaması gerekir. Devlet Malzeme Ofisinden gelen güzelim çelik dolaplar atılıp yerine ihaleyle tahta dolaplar yapıldı; tahtakurusundan başımızı kaldıramaz hale geldik. Çalışma koşullarımız çok kötü, ücretlerimiz geçinmeye yetmiyor.”
Hastaların hayatı hiçe sayılıyor, personel geçinemiyor
5 yıllık anestezi teknikeri bir kadın ise “Tam da bütçe görüşmelerine denk düşen şeyler yaşadım geçtiğimiz iki günde,” diyerek gözlemlerini şu şekilde anlatıyor: “Acil bir hasta aldık ve dolayısıyla acil, hayati durumlar gerçekleşti. Herkes bir şeyler için koştururken sırf eksik malzeme ile bizi çalıştırdıkları için başka bir binadan koşarak malzeme almaya gittim. Bu hastane; ‘Bütçe yok, alamıyoruz, idare edin bir şekilde, bütçe oluşunca alacağız,’ diyerek bizi yıllardır oyalıyor. Ne bizim güvenli çalışmamız ne de hastaların hayatları umurlarında. O kadar yoğun ve bu yoğunluğa rağmen o kadar az çalışanı olan bir hastane ki tetkikleri geciktiği için tedavisine geç kalınan binlerce hasta var.
Ayrıca bu madalyonun diğer yüzü de personelin, yani bizim geçimimiz için ayrılan pay. Vergi dilimine girdiğimiz için geçinememenin dibini gördüğümüz aylardayız. Gün boyunca neredeyse sadece tuvalette ve yemekte oturduğumuz bir yoğunlukta çalışıp elimize yalnızca yoksulluğun, stresin, geçinememenin kaldığı bu tabloda bütçe görüşmelerinin sonucunu tahmin etmek çok zor değil aslında. Biz sağlık emekçisi kadınlar olarak bütçeden hakkımız olanı istiyoruz.”
‘Birçok hastalığı görmezden geliyoruz’
“Hastanelerden randevu bulmakta zorlanıyoruz. Bulsak bile MR, tomografi, röntgen gibi işlemler için haftalarca, bazı hastanelerde aylarca sıra beklemek zorunda kalıyoruz. Tedavi olmak çok yorucu ve pahalı bir iş haline geldi. Ev kirası, çocukların okul masrafları, mutfak giderleri derken sağlığa ayrılacak para kalmıyor. Buna çözüm bulunmalı. Birçok hastalığımızı görmezden geliyoruz.”
‘HPV aşısı için bütçe’
“40 yaşındayım, kızım 12 yaşında. Hadi kendi adıma geçtim, kızım için 3 yıldır HPV aşısı yaptırmak için plan yapıyorum ama çok pahalı. Zorunlu giderlerden bir türlü fırsat gelmiyor. ‘Bu ay başlarız, ha şu ay’ derken 3 yıl geçti. Bakan yıl sonunda ücretsiz olacağını açıkladı ama somut bir adım yok. HPV aşısı için bütçeden pay ayrılmalı.”
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN