Yerel seçimlere giderken Küresel Eşitlik, Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık, ile 21 ilde düzenledikleri Kadın Muhtar Ve Muhtar Adayları Kapasite Güçlendirme Programı’ndan edindikleri deneyimleri konuştuk. Muhtarların mahallenin öncüsü olduğunu ve yetkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Kaşıkırık, bu öncülüğü yapmak istediklerinde kadınların adaylıktan çekilmeleri karşılığında para teklifinden tehditlere, boşanmış olmalarının dedikodu malzemesi yapılmasına kadar çok sayıda engelle baş etmek zorunda kaldığını anlattı. Sohbetimize başlıyoruz:
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilim ve Kamu Yönetimi bölümünde doktora mı yapıyorum. Aynı zamanda araştırma projelerinde de asistan araştırmacı olarak çalışıyorum. Yüksek lisansım Belediyelerde Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemeyle ilgiliydi. Doktoram da Kentsel Dönüşüme Kadın Yoksulluğu üzerine. Daha çok ‘Yararlı Yönetimler’, ‘Kentleşme’, ‘Kadın Hakları’ ve ‘Cinsiyet Eşitliği’ üzerine hem teorik hem de pratik çalışmalar yürütüyorum. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası, ulusal birçok kurum ve kuruluşa da yerel yönetim ve kadın çalışmaları, kadın hakları üzerine danışmanlıklar veriyorum. Eğitimler, seminerler, saha araştırmaları gibi çok sayıda işe ekip olarak imza atmaya çalışıyoruz. Bu benim akademik yönüm. Bir de sivil toplum çalışmalarım var. Küresel Eşitlik, Kapsayıcılık Ağı diye üç yıl önce kurulmuş bir oluşum var. Üç yıllık ama bayağı hızlı ilerleyen yarı akademik bir ağ. Yani üyelerin büyük bir bölümü akademik çalışanı arkadaşlar. Diğer bir kısmıysa hukuk alanında aktivist ve farklı siyasi partilerden insanların, olduğu bir oluşum.
Nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?
Küresel Kapsayıcılık alanda doğrudan mahalle muhtarlığı seviyesinde çalışıyoruz. Yaklaşık 21 ilde düzenlediğimiz Kadın Muhtar ve Muhtar Adaylarına yönelik bir veya iki günlük eğitimler yaptık. Türkiye genelinde belirlediğimiz “yedi bölge, yedi şehir” diye başladık ama sayı yirmi bir ile kadar çıktı. Talep çok fazla yetişemiyoruz artık.
KADINLARA AFİŞ VE DİJİTAL İÇERİK KONUSUNDA DESTEK VERDİK
Yaptığınız çalışmaların içeriğinde ne var?
Ne yazık ki muhtarlık seviyesinde eğitim düzeyi çok düşük. Çünkü muhtar adayı olabilmek için temel olarak bir okuma yazma bilmesi yetiyor. Özellikle köylerde adayların birçoğu ilkokul mezunu. Hiç dijital afiş tasarım bilmeyen çok sayıda kadın var. Öncelikle onlara afiş tasarımı desteği verdik. Birçoğunun duyuru metinlerine editoryal destek verdik. Hâlâ birçok kadının e-mail adresi yok. Onlara e-mail açmayı öğrettik, sosyal medya hesabı açmalarını tavsiye ettik. ‘Oy pusulası nasıl olur’ diye soruyorlar. ‘Bunun standardı siyah beyaz ve A-6 boyutudur. Renkli olmayacak, bunlar yasak’ diyoruz. Renkli bastırmak isteyenler oluyor, ‘Oy pusulası üzerinde isimi yanlış yazılmışsa yeniden bastırması gerektiğini öğrenince üzülüyorlar. Kadın muhtar adaylarının afişlerine çok zarar veriyorlar. Adayların afişlerinde adlarını kesmişler, üzerini karalamışlar, nefret içerikli ifadeler yazmışlar. Kadınlar ‘Ne yapmalıyım, nereye şikâyet etmeliyim?’ diye soruyorlar. Ya da kampanyaları ile ilgili tavsiyeler de veriyoruz.
KADIN ADAYLAR ŞİDDET VE BASKI İLE KARŞILAŞIYOR
Bir gün mesela Van'dan bir kadın muhtar adayı aradı ‘Hocam benim konuşmaya ihtiyacım var. Rakiplerim ‘Dul kadın daha ailede başarıyı yakalayamamış, huzuru yakalayamamış, mahallede nasıl yakalayacak?’ diye dedikodu yapıyorlar. Ben sizinle konuşup rahatlamak istiyorum’ diyor mesela. Yeri geliyor moral veriyoruz, ‘Yalnız değilsin biz de yanındayız’ diyoruz. Yani biraz moral, motivasyon çok önemli. Arayıp, ‘Ben adaylıktan çekilmeyi düşünüyorum’ deyip ağlayanlar da var. Tacizler de var.
KADIN MUHTARIN OFİSİ SİLAHLA TARANDI
Geçen hafta Bağcılar'da bir kadın muhtar adayının ofisi dörder gün arayla iki kere silahla tarandı.
Son günlerde olaylar daha da çirkinleşiyor. İyice kirli şeyler çıkıyor ortaya. Kadınlara adaylıktan çekilmek için para teklif ediyorlar. ‘Elli bin, yüz bin vereyim, çekil adaylıktan’ ‘bak önüme engel olma. Topuğuna sıktırtma’ tehditleri var. Bir kadın çocuğuma, eşime kadar varan tehditler aldım diyor. Bunu bazen, muhtar adayı yapıyor, bazen muhtar adayının oğlu, kızı vesaire yapıyor.
‘KADIN MUHTAR ORANI YÜZDE 2’
Kaç kadın muhtar adayı var?
Muhtarlıkta başvuru usulü yok. Yani son gün bile sürpriz aday çıkabilir. O yüzden sayıyı bilemiyoruz ama sadece şunu söyleyeyim; ‘Türkiye genelinde özellikle büyük şehirlerde hemen hemen her mahallede en az bir iki kadın muhtar adayı var. Yani Türkiye geneli 50 bin 250 civarında muhtarlık var. Bunun bin 134’ünde kadın var. Yani kadın muhtar oranı yüzde 2. Baktığımız zaman çok düşük.
Şanlıurfa'da tarih boyunca bir tane bile kadın muhtar çıkmamış. Şanlıurfa'yı özel olarak çalışıyoruz. Bir tane bile yok. Mesela şu anda sekiz dokuz tane kadın muhtar adayı var. Şanlıurfa'da da biz eğitim yaptık. Eğitim yaparken birçok zihniyetle mücadele ettik. Mesela biz eğitim yaptığımızda beş kadın aday vardı. Şu an sekiz on civarında. İkisi halen tereddütte. Girebilir de girmeyebilir de. Çünkü birinin ailesi destekleniyor. Diğeri kendi şansını düşük görüyor. Tehdit alıyor. Dolayısıyla sekizi garanti gözüyle bakıyoruz. Ne yazık ki Güneydoğu doğuda ve İç Anadolu'da dahil köylerde çok fazla baskı var. O yüzden biz sayıyı bilemiyoruz. Birçok kadın da gizliden kampanya yürütüyor. Çünkü daha adaylığını açıklayan çok kadın geri çekildi.
KADINLAR ZATEN YAPTIKLARI İŞLERİ MUHTAR OLARAK YAPMAK İSTİYOR
Kadın adaylar hangi sebeplerle aday oluyor?
Birincisi aslında muhtarlık kadınlar için bir istihdam olanağı oldu. Bu çok önemli. Çünkü asgari ücret tutarında bir ödenekten bahsediyoruz. Bu birçok kadın için çok önemli. Sigortasının yatması çok önemli. İkinci olarak ise şunu söylüyor kadınlar: ‘ben zaten bu çalışmaları ya dernekte yapıyorum ya partide yapıyorum. Ya da okul, aile birliğinde yapıyorum. Şimdi seçilmiş bir kadın olarak bunu yapmak bana ayrı bir onur verecek’
Üçüncü faktör de kadınlar için siyasete giriş kapısı. Oradan belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı ya da siyasi partide aktif görev alma gibi muhtarlık sonrasını kastediyorum.
ÇALIŞMALARIMIZ KADIN MUHTAR ADAYLARINI GÜÇLENDİRDİ
Bu çalışmaları kimlerle yapıyorsunuz?
Her yerde ve her bölgede ya belediye partnerimiz oldu veya dernekler, odalar. Bizim yanımızda yer almak isteyen herkesle çalıştık. Biz kadın muhtarlar konusunda demeçler vererek, kamuoyunda farkındalık yaratarak, kadın muhtarlara yönelik bu psikolojik şiddeti gündemde tutarak ciddi bir farkındalık yarattık. Yani bu konuda kadın muhtar adayı artık şunu diyor: ‘Ben yalnız değilim. Benim arkamda beni savunan yetkili Kurumları YSK'ya kadar gidip bizim hakkımızı arayan akademik mecralar var’ diyor.
‘MUHTARLARIN ETKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMEYE İHTİYACI VAR’
Bu günlerde muhtarlıkların görevleri tartışılır oldu. Bu konu nasıl tartışılıyor?
Bazı akademisyenler ‘muhtarlık kaldırılsın’ diyor. Bence muhtar sadece tebligat dağıtan devlet memuru değildir. Muhtar, mahalle topluluğunun temsilcisidir. Ve bunu doğrudan halk seçiyor. Bir aşiret, bir cemaat seçmiyor. Mahallede elektrik yoksa, yollar bozuksa, ihtiyaçlar varsa muhtarın belediyeye iletmesi problemleri daha hızlı çözer. Özellikle köylerde muhtar, tüm köyün temsilcisi gibidir. Mahalle muhtarlığı için, ‘belediye memur atasın’ diyorlar, o mahalleden sorumlu olsun. Bu çözüm değil. O memur, o mahallede yaşamıyor. O mahallenin sorunlarını bilmiyor. O mahalledeki halkı tanımıyor. Muhtar herkesi tanıyor. İhtiyaçlarını biliyor, taleplerini biliyor. Kimin yardıma muhtaç olduğunu, kimin çocuğunun işe girmesi gerektiğini biliyor.
Muhtarlık ofisi mahalle için bir dayanışma evi. Muhtarlıkların güçlendirilmeye ihtiyacı var. Muhtarlığın bir yasası yok. Mahalle muhtarlığı, belediyeden mahallenin sorunlarını, ihtiyaçlarını çözmek için yardım ister. Belediye de imkânları doğrultusunda maddi destekte bulunur. Bu kadar. Bir yasaya ihtiyaç var.
İkinci olarak ise muhtarların etkisinin ve yetkisinin güçlendirilmeye ihtiyacı var. Mesela muhtarlığın bütçesi yok. Şimdi Ramazan'da herkes birbirinden gıda kolisi istiyor. Nereden isteyecek? Belediyeler veya partiler dağıtıyor yardımları. Muhtarlar ise ‘benim bütçem olsa, ihtiyaç sahipleri için bir kısmını ayırıp, bir kısmını kendi mahallemin başka sorunları için ayırırım’ diyor. Ama yok. Ödenek lazım.
Üçüncüsü Belediye meclislerinde söz ve oy hakkı yok. Hem etki yok hem yetki yok. Mahalle muhtarlığı böyle. Ama köy muhtarlığı öyle değil. Köy muhtarlığı yerel yönetim birimidir. Yani belediye, il özel idaresi ve köy muhtarlığı yerel yönetim birimi Anayasaya göre birçok hakkı var. Nikâh kıymadan tutun da vergi toplamaya kadar. ‘Köy muhtarlığı kalsın, büyük şehirlerdeki mahalle muhtarlığı kaldırılsın’ diyorlar. Ya nasıl kaldırılsın? Kim temsil edecek bu mahalleyi?
Muhtarın elinin güçlü olması lazım.
‘40 KIZ ÇOCUĞUN ZORLA EVLENDİRİLMESİNİ ÖNLEDİM’
Şimdi kadınlara dönecek olursak. Evet. Kadınların böyle fark yarattığı işte muhtar olup da yarattığı etkiler ne oluyor? Çok yakın örnek vereyim. Örneğin Diyarbakır'da Dilek Muhtar var. Çok da meşhur bir muhtardır kendisi. Erken yaşta zorla evlendirilmiş. Kendisi gibi kız çocuklarının erken evlendirilmesine karşı çalışma yapmış. Mahalle muhtarlığının önüne, duvara bir dilek kutusu asmış. ‘Mahalledeki sorunları, ihtiyaçları gelip bana söyleyemiyorsunuz. Yazın ve kutuya atın. Ben okuyup size muhakkak geri dönüş yapacağım’ demiş. Böyle tam 40 kız çocuğunun erken yaşta okul hayatından koparılıp erken evlendirilmesinin önlemiş Dilek.
KADIN SORUNUNU KADIN MUHTARA DAHA RAHAT ANLATIYOR
Öte yandan erkekler içim mahallelerde sosyalleşme alanları çok fazla. En basit kahvehane, kıraathane. Kadınlar için böyle bir yer yok. Dilek muhtarlık ofisini açıyor kadınlara. ‘Gelin burada çayımızı, kahvemizi içelim’ diyor. ‘Sohbet edelim’ diyor. Çünkü birçok mahallede bu yok. Öte yandan tabii kadınlar evde şiddet varsa, yoksulluk varsa, açlık varsa, fatura ödeyemiyorsa bunu gelip bir kadın muhtara daha rahat paylaşıyor.
Fotoğraf: Canva Pro Kolaj
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.