Memleket olarak aylardır, çok acı bir deprem sürecinin içinden dayanışmayı büyüterek çıkmaya çalışıyoruz. Seçim gündemi de bu sürecin bir parçası oldu doğal olarak. Mamak çok sayıda depremzede ailenin yerleştiği bir bölge. Depremin yaşandığı günden itibaren herkes gibi bizler de elimizden geldiğince yardım toplamaya, dayanışmayı büyütmeye çalıştık. İlk başlarda bölgelere yardım malzemesi gönderdik. Daha sonra Kız kardeşlik Köprüsü için çalışmalara başladık. Bu arada da kendi bulunduğumuz yerleşim yerlerimize gelen depremzedelerin ihtiyaçlarını bir nebze olsun karşılayabilmek ve onların yanında olabilmek için iletişim halinde olduk. Şimdi ise ülkenin en kritik seçimlerinden birine az bir zaman kaldı ve bizler de ev ev ziyaretler yapmaya başladık. Ev ziyaretlerimizde birçok kadınla sohbet etme imkanı da yakalamış olduk.

SEÇİM HER EVİN GÜNDEMİ

Her gittiğimiz evde kadınlar ilk olarak yaşadıkları zorlukları anlatıyor. Devletin bu enkazı kaldıramadığı vurgusu hemen hemen her evdeki sohbetlerde yapılıyor. Deprem bölgelerine günlerce yardım gönderilmediğini hatırlatan, tarifsiz acıları deneyimleyen kadınlar isyan bayrağını çekmiş görünüyor. Seçimde gösterilecek tavrın önemli olduğunu düşünüyorlar.

Gittiğimiz birçok evdeki kadınların memleketleri, yaşam tarzları, şimdiye kadar oy verdikleri partiler farklı farklı. Ama hepsinin de ortak söylediği bir söz var, “Artık yeter”. Seçim istisnasız her evin gündeminde.

BU DÜZENİN GİDİŞATINI BİZ DEĞİŞTİREBİLİRİZ

Deprem süreci boyunca devletin asıl yüzünü nasıl gördüklerini aktaran kadınlar, kendilerinin yanında olanların yani dayanışmayı büyütenin yine halk olduğunu söylüyorlar. Seçimlerde yine işçi ve emekçiler olarak bizler yan yana gelerek bu düzenin gidişatını değiştirebiliriz diyoruz ve onaylayan gözlerle karşılaşıyoruz.

KADINLARIN 6284 TEPKİSİ

Kadınlarla aramızda en çok geçen sohbetlerden biri de 6284 sayılı Yasa oluyor. Ne kadar uygulandığı bile tartışma konusu iken en azından yasal bir yaptırım olarak elimizde kalan tek bir yasa var onu da şu anki iktidar ve ortaklarının tartışmaya açmış olması tepkiyle karşılanıyor. Yasanın içeriğine dair bilgisi olmayan kadınlar da var elbette. Ancak özellikle seçim sürecinde her siyasetçinin kadınların haklarını dillerine dolamalarından, pazarlık konusu etmelerinden ne kadar rahatsız olduklarını anlatıyorlar.

KADINLAR KARAMSARLIĞI VE UMUDU BİR ARADA YAŞIYOR

“Bu sebeple bile artık iktidar değişmeli” diyen kadınlar için oy verme motivasyonunun sadece var olan iktidarı göndermek olduğunu söylemek mümkün. Kılıçdaroğlu ve CHP’nin baştan hata yaptığını düşünen kadınlar da var. İttifak adı altında bir araya geldikleri isimlerin doğru isimler olmadığını düşünüyorlar. Seçim zamanı herkes her şeyi söylüyor, vaatler sıralanıyor ama asıl önemli olan sonrası diyen kadınların pek çoğu hem umudu hem karamsarlığı aynı anda yaşıyorlar diyebiliriz. Ama net oldukları tek bir konu var, kadın erkek fark etmeksizin, hayatlarına dair pazarlıkların yapıldığı masalardaki hiçbir siyasetçiye güven duymuyorlar.

Görsel: Freepik