Hükümetin orta vadeli programı kadınların hayatına esnek ve güvencesiz çalışma olarak yansımaya devam ediyor. Tuzla bölgesindeki birçok fabrikada işlerin azaldığı gerekçe gösterilerek iş durdurma ya da ücretsiz izinlerle işçiler işten uzaklaştırıyor. Aynı zamanda gruplar halinde işten atmalarda devam ediyor. Birçok fabrikanın küçülmeye ya da daralmaya gitmesi hatta bazılarının kapılarına kilit vurması sonucu birçok kadın işçi de güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyor. İşçileri kârına ortak etmeyen patronlar, işçileri zarara ortak etmeye kararlı. Sendikalı fabrikalarda bile durum değişmiyor. 2023’te Türkiye’nin kâr oranı bakımıyla ilk 500 içerisinde yer alan ve Birleşik Metal Sendikasının örgütlü olduğu HT Solar Enerji’de 92 işçi bayram arifesinde işlerimiz azaldı denilerek işten çıkartıldı.
İş yerinde ücretsiz izne çıkarılan Hasret “Süresiz bir şekilde ücretsiz izne çıkarıldım. Zaten bizim fabrikamızda 6 aydan fazla çalışan yok. Ayı dolanı hemen işten atıyorlar bazen 6 ay bile dolmadan çıkartıyorlar ki işe iade davası açmasınlar. Bu zamanda çok zor ev kirası, çocukların okul masrafı derken yetişemiyoruz. Bu nedenle mahalledeki tekstil atölyesinde günlüğü 450 liradan paketleme yapıyorum. Günlük kazanç hiçbir işe yaramıyor. O para daha yolda eve gelirken bitiyor. Bu ay kiramızı ödeyemeyeceğimiz için ev sahibi daha şimdiden sorun çıkartmaya başladı.
HT Solar’dan atılan bir başka kadın işçi, “Nerede karnımız doyarsa oraya gittik. Çok ev değiştirdik. Düzenimizi hep işimize göre kurduk. Ama gelinen noktada yine işsiz kaldım. Daha önce sendikasız yerlerde çok çalıştım ama burası güya sendikalı fakat güvence konusunda hiçbir fark yok. Patron ‘İş yok kapı orada’ diyor. Sendika, ‘Patron ne yapsın iş yok’ diyor. Yani işçiyle empati kuran yok ya da yeniden nasıl iş bulacak ne yiyip içecek kimsenin umurunda değil. Benim çocuklarım okula gidiyor. Eşim, biz biraz daha rahat edelim diye sürekli yurt dışına gitti çalıştı. Ama sonuç evin kirasını bile çıkartamıyoruz” diyor.
‘KENDİME 1 SAAT BİLE AYIRAMIYORUM’
Emel ise; yakın zamanda yeni bir işe başlamış. Aldığı asgari ücretin 10 bin lirasını çocuklarının bakıcısına veriyor. Tüm çabası çocuklarına iyi bir yaşam sunmak. Fakat o da farkında bu haliyle iyi gelecek ya da iyi yaşam yok. Ama diyor en azından istedikleri çikolatayı alayım. Oda geçim derdi ve hayat pahalılığından şikayetçi: “Bu bayram 4 duvar arasında kaldık. Çocukları bir parka dahi götüremedik. Hem iki küçük çocuk hem iş elbette çok zorluyor. Kendime ayırdığım bir saat bile yok. Eve geldiğimde neredeyse gece 1’e kadar evdeki işlerimi hallediyorum. Çocukların gidebileceği bir kreş olsa bir de kadınlar için çalışma saatleri biraz daha kısa olsa çok daha iyi olacak.”
ÇOCUK, ÇOCUĞA EMANET
Yeniden güvenceli bir iş bulabilmek kadınlar için giderek zorlaşıyor. Bu kadınlardan biri de bir çocuk annesi Derin. Derin, çalıştığı fabrikaya İŞKUR üzerinden girmiş. 4 ay deneme süresi demişler ve 4 ay dolduktan sonra da işten atılmış. Şimdilerde ev temizliği işine bazen 3 yaşındaki çocuğuyla gidiyor. Ama temizliğe gittiği evlerde bazen çocuk istemedikleri için de yanına bir komşu kadın ayarlamış. İkisi birlikte daha hızlı bir şekilde işi yapıp bitiriyorlar. Derin ev temizliği işindeyken 3 yaşındaki çocuğunu 7 yaşındaki başka bir çocuğa emanet ettiğini söylüyor. 1 Mayıs’a giderken talebi güvenceli iş ve ücretsiz kreş.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
İnsanca yaşam, güvenceli iş ve ücretsiz kreş için...
1 Mayıs’a giderken İzmir’de belediye işçisi kadınlar kadro, güvenceli iş, eşit işe eşit ücret ve kre...
Şatafat ve pırıltının öteki yüzü
‘Istakoz’dan sonra sıra günü birlik yurtdışı seyahate geldi. Şatafatta boğulan iktidar yandaşları bi...
Lezita işçileriyle dayanışmaya giden kadınlara sen...
İKP'nin Lezita işçileri dayanışma ziyareti sırasında İKP adına konuşan Nuray Öztürk'ün konuşmasına s...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.