Garibe’nin annesi Halime Gezer: Kızımı katlettiler
Garibe Gezer’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin ardından konuşan annesi Halime Gezer, kızının intihar edebileceğine inanmadığını söyleyerek, ‘Kızımı katlettiler. Toprağın altına gömdüler’ dedi.

Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutsak bulunan ve daha önce gardiyanlar tarafından cinsel saldırıya uğrayarak sistematik işkence gören Garibe Gezer, 9 Aralık’ta tutulduğu hücrede şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunmuştu. Garibe’nin ön otopsi işlemi avukatları olmadan Kocaeli Adli Tıp Kurumunda yapıldıktan sonra cenazesi memleketi Mardin’in Dargeçit ilçesine kadınların sloganları ve zılgıtları eşliğinde toprağa verildi.

Garibe’nin şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin annesi Halime Gezer Jinnews’e konuştu.

‘GARİBEMİ ALDILAR, TUTUKLADILAR’

Garibe’nin Dargeçit’te dünyaya geldiğini ve büyüdüğünü söyleyen Halime, devletin aileye dönük baskılarının her zaman olduğunu kaydetti. Daha önce bir oğlunun tutuklandığını hatırlatan Anne Gezer, “Garibemi aldılar ve tutukladılar. Kızımın hiçbir suçu yoktu. Burada dünyaya geldi ve burada büyüdü. Farklı bir yere gitmedi. Garibe’nin başka bir kardeşini öldürdüler. Benim oğlum Batman’da bir işte çalışıyordu. Bayram için buraya geldi, arkadaşlarını ziyaret etmek için evden çıktı. Sonra onun sokak ortasında vurulduğunu duyduk. Kimin öldürdüğünü öğrenemedik. Oğlum katledildikten sonra diğer oğlumun psikolojisi iyi olmadı. Ben onun dışarıya gitmesini istemiyordum. Sonra bir gün onu da tutukladılar. Farklı cezaevlerine sürgün edildi” dedi.

Garibe Gezer’in annesi Halime Gezer

‘GARİBE’NİN İNTİHAR ETTİĞİNİ SÖYLEDİLER’

Garibe’nin daha sonra tutuklandığını ve onun da sürekli sürgün edildiğini belirten Gezer, kızının götürüldüğü her cezaevine gittiğini söyledi. Gezer, “Daha sonra onu Kayseri Bünyan Cezaevine götürdüler. Daha sonra oradan Kandıra Cezaevine sürgün edildi. Kardeşi ile yaptığı telefon görüşmesinde gardiyanların kendisini darp ederek yerde sürüklediğini söyledi. Kıyafetlerinin yırtıldığını ve ardından gardiyanlar tarafından süngerli odaya götürüldüğünü orada 25 saat kaldığını kardeşine aktarmıştı. Daha sonra orada sünger kopardığı için kendisine 1 ay hücre cezası verdiler. Kızım hücre cezası çekiyordu. Biz cezaevini aradık durumu öğrenmek için kızımın hücrede olduğunu ve bundan kaynaklı da telefona çıkarmadıklarını söylediler. Aradan birkaç gün geçti. Kızımın telefonu çaldı, telefonu açtığımızda Garibe’nin intihar ettiğini söylediler” diye belirtti.

‘KIZIM BAŞKALDIRDIĞI İÇİN KATLEDİLDİ’

Gezer, gardiyanların kızı Asya’ya Garibe’nin intihar ettiğini söylemesi üzerine duruma inanmadıklarını vurgulayarak, Garibe’nin intihar edebileceğine ihtimal vermediklerini kaydetti. Anne Gezer, Garibe’nin şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğine değinerek, “Kızım baş kaldırdığı için katlettiler. Daha sonra avukatlarla görüştük. Avukatları ön otopsisine almadılar. Daha sonra cenazeyi bize gönderdiler. Onlar benim kızımı öldürdü. Kızımın kendisini öldürebileceğine inanmıyorum. Bizden ne istediler. Kıyamete kadar o cezaevi yönetimi ve gardiyanlarından davacı olacağım ve davanın peşini bırakmayacağım. Kızım kimseye düşman değildi, onlar kızıma düşmandılar” dedi.


KADINLAR MECLİSTEN SESLENDİ: GEZER’İN HESABINI MUTLAKA VERECEKLER
Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kadın milletvekilleri de Garibe Gezer ile Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’a ilişkin Mecliste açıklama yaptı. Gezer’in cenazesine dair fotoğrafların taşındığı açıklamada, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran konuştu.
Türkiye’deki cezaevlerinde, uzun süredir 80’li yıllardaki Diyarbakır Cezaevini aratmayan uygulamalarla karşı karşıya olunduğunu ifade eden Başaran, “Her gün, hak ihlallerinin artırıldığını, cezaevlerinde tutsakların ve mahpusların insanlık onuruna aykırı bir biçimde kötü muamele ile yüz yüze kaldıklarını ifade ediyoruz. Bunu ifade ederken kulağını kapatan, görmezden gelen iktidarın politikaları sonucunda en son önceki akşam Garibe Gezer’in şüpheli ölümü oldu” diye belirtti.
Gezer’in devlet gözetiminde olan cezaevinde işkenceye uğradığının altını çizen Başaran, “Garibe Gezer’in gördüğü işkence sonrası tek kişilik hücrede tutulmasına ilişkin ‘Bu hukuksuzluğa son verilsin’ çağrısı yaptık. Mecliste, sokakta, alanda Garibe’nin sesi olmaya çalıştık ama maalesef iktidar ve Adalet Bakanlığı her defasında olduğu gibi bütün çağrılarımızı yanıtsız bıraktı ve en nihayetinde önceki gece avukatlarının ve ailesinin açıkladığı biçimde Garibe şüpheli bir biçimde yaşamını yitirdi. ‘İntihar’ diye ailesine aktardılar, ama ailesi ve avukatları bunun intihar olduğuna inanmıyor. Biz de intihar olduğu konusunda ikna değiliz. Bu kadar sistematik bir biçimde işkence ve kötü muameleye uğrayan bir kadının ölümünü ‘intihar’ olarak kabul etmiyoruz” dedi.
TÜRKİYE’NİN UTANÇ FOTOĞRAFI
Gezer’in cenazesini alma sürecine de değinen Başaran, şöyle dedi: “Garibe yaşamını yitirdi, avukatlar cenazesini almak için morga gitti darp edildi, polisler ‘cenazenizi de alın gidin ulan’ diye hakaret etti. Bu da yetmedi, cenaze Mardin’e getirildi. Saatlerce şuradaki fotoğrafta görüldüğü gibi 2 buçuk saat bekletildi. Düşmanlık bitmiyor, yetmiyor, yaşamını yitirmesi bile birilerinin içini soğutmamış. 2 buçuk saat Garibe’nin cenazesi bu şekilde bekletildi. Mardin Büyükşehir Belediyesinin cenaze aracı geldi ancak polisler aracı geri gönderdi, aileye ‘kendi imkanlarınızla cenazeyi alın’ dendi. Bu görüntü Türkiye’nin utanç tablosu olarak gündeme yansıdı. Bu ilk gördüğümüz görüntü değildi. İlk defa cenaze araçlarının verilmediğine şahitlik etmedik. İlk defa cenazelere, mezarlıklara düşmanlığı bu fotoğraflarda görmedik. Ama bu fotoğraf, 2015 yılından beri iktidarın cenazelere bile nasıl bir düşman politikası yürüttüğünün bir göstergesidir. Bu fotoğraflara bakıp unutmayalım. Bu fotoğrafı açığa çıkaranlar bilsin ki bu fotoğrafın hesabını hukuk önünde mutlaka ama mutlaka verecekler. Bu da yetmedi. Şu görüntü bile birilerinin içini soğutmadı. Garibe’nin cenazesini defnetmeye gidenlerden sadece 50’sini mezarlığa aldılar. Bu da yetmedi.”
HESABI VERİLECEK
Başaran, devamında ise şunları söyledi: “Dün geceden beri müftülük, aileye baskı yaparak taziye evinin boşaltılmasını istiyor. Bakın, bir aile düşünün; şüpheli bir biçimde devletin gözetiminde çocuklarını kaybetmişler, bunun karşısında hesap vermesi gerekenler, yas tutmasını engelliyor, ailenin acısının paylaşılmasına engel oluyorlar. Dün geceden beri ‘taziye evini boşaltın’ diyorlar ve bu da yetmiyor. İşte bu da Garibe’nin havuz medyasına yansıyan ölüm haberi. Buradan aslında katilin kim olduğunu çıkarabiliriz. Bu fotoğraf aslında bir itiraf fotoğrafıdır. ‘Cezaevinde beslenen bir terörist daha öldü’ haberi yapılmış, bu aslında Garibe’yi kimin öldürdüğünün itirafıdır. Bizler Garibe’nin şüpheli bir biçimde yaşamını yitirmesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Garibe’ye kötü muamele edenler, işkence edenler, cinsel saldırıda bulunanlar, ölümüne neden olanlar mutlaka bunun hesabını verecekler. Kadınlar dün sokaklara çıktı, ölümü protesto etmek için karşılarına kolluk dikildi. Bu da bu fotoğraf gibi faillerin kim olduğunun itirafıdır.
AYSEL TUĞLUK’UN DURUMU
Garibe ile ilgili böyle acı bir haber almışken aslında cezaevlerinde benzer birçok arkadaşımızın olduğunu biliyoruz. Bugün cezaevlerinde yüzlerce hasta mahpus, iktidarın bu düşmanca politikaları nedeniyle cezaevlerinde tutulmaya devam ediliyor. Bunların en bilinenlerinden biri Aysel Tuğluk’tur. Aysel Tuğluk önceki dönem DTK Eş başkanımız, siyasi partide eş başkanlık yapmış arkadaşımızdır. En son tutuklandığında HDP’de hukuktan sorumlu eş genel başkan yardımcısıydı. Aysel Tuğluk, bu topraklarda görülen en büyük vahşetle karşı karşıya kaldı, cezaevinde iken annesini kaybetti. Annesinin cenazesi Ankara’da defnedildikten sonra saldırıya uğradı. Aysel Tuğluk, yaşadığı bu travma nedeniyle şu anda ağır bir hastalık geçiriyor. Hafızasına yansıyan bu hastalık, tek başına kalmasının ve hayatını sürdürmesinin önünde büyük bir engel. Kocaeli Tıp Fakültesi, 12 Temmuz’da Tuğluk ile ilgili bir karar verdi, hastalığının kronik seyirde olduğu ve ilerici vasıf seyrettiği, tıbbi bakımı konusunda sorun yaşayacağı, cezaevi koşullarında hayatını tek başına yürütemeyeceği tespit etti. 3 ay sonra Adli Tıp Kurumu tıpkı diğer hasta mahpuslarda olduğu gibi politik bir yaklaşımla, siyasi saiklerle Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine dair karar verdi. En son yanındaki arkadaşlardan aldığımız bilgilere göre, Aysel’in durumu her gün biraz daha kötüye gidiyor. Cezaevinde kaldığı süreç de hastalığını kötü etkiliyor.
KADINLARA ÇAĞRI
Bizler buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz; yaptığınız hukuksuzluktan vazgeçin, düşman hukuku uygulamaktan vazgeçin. Aysel Tuğluk, yıllarca bu ülkede demokrasi ve kadın mücadelesi veren bir yoldaşımızdır. Aysel Tuğluk, bütün toplumun vicdanıdır, bu hukuksuzluktan vazgeçip Aysel ve diğer hasta tutsakların kötü bir sonuçla karşılaşmaması için derhal tahliye edin. Aysel’in sağlığının kötüye gitmesinin sorumlusu iktidardır. Bütün kadınlara da sesleniyorum; gelin Aysel’in seli olalım, gelin bu hukuksuzluk karşısında ortak mücadele yürütelim.”

Fotoğraf: ÖHD Van

VAN’DA GARİBE GEZER İÇİN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Van’da STK’ler, Garibe Gezer’in Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi hücre odasında şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Van barosunda gerçekleşen açıklamaya Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, ÖHD Van Şubesi Kadın Komisyonu, Star Kadın Derneği, Mavi Göl Kadın Derneği, TJA Van, HDP Van Kadın Meclisi, KESK Van Şubeler Platformu Kadın Meclisi ve İHD Van Şubeler Platformu Kadın Hakları Komisyonu katıldı.

Açıklamayı okuyan Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Jiyan Özkaplan, Garibe Gezer’in otopsisinde avukatların da bulunmak istemesine rağmen savcılığın avukatları beklemeden otopsiyi alelacele yaptığını ve sergilenen bu tavırla Garibe’nin ölümüne ilişkin gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olunduğunu vurguladı.

Garibe’ye uygulanan insanlık dışı muamele ve işkenceler ortadayken cezaevi ve savcılık makamının sessiz kalarak bu suça ortak olduğunu dile getirdi. Tüm sorumlular hakkında ivedilikle soruşturma başlatılması gerektiğinin söylendiği açıklamada “Hapishanede Garibe Gezer, dışarıda Deniz Poyraz ve nice kadınları katledenler duysun ki hakikat ortaya çıkıp katiller en ağır cezayı alana kadar ve adalet yerini bulana kadar bizler buradayız ve hepsinden hesap soracağız" denildi.


Haber-Fotoğraf: Jinnews-MA

İlgili haberler
Garibe Gezer yüzlerce kişinin katılımıyla defnedil...

Garibe Gezer'in cenazesi polis ablukası altında, yüzlerce kişinin katılımıyla Dargeçit’te toprağa ve...

HDP’li vekillerden Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk iç...

Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Garibe Gezer ve Aysel Tuğluk’un fotoğraflarını taşıyan HDP'l...

Cezaevinde işkence ve tecavüzü anlatmıştı; Garibe...

Kandıra Cezaevinde işkence görüp tecavüz edildiği belirtilen Garibe Gezer, "Yaşadıklarım duyulsun!"...