Japonya gezisinde Mukogawa Kadın Üniversitesinden fahri doktora unvanı alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Japonya’da üniversitelerin yüzde 10’unun kadın üniversitesi olmasından çok etkilendiğini belirterek “Türkiye’de de bunun adımını atacağız” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerini ve Türkiye’de yürütülen kadın politikalarını; Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesiyken ihraç edilen Funda Şenol Cantek ile konuştuk.

Japonya’nın toplumsal cinsiyet ilişkileri söz konusu olduğunda pek de eşitlikçi bir ülke olmadığını ve muhafazakar bir kültürü olduğuna dikkat çeken Funda Şenol Cantek “Fahri doktorayla bir ihtimal olarak, tek cinsiyetli eğitimi destekleyen bir hükümetin temsilcisini onurlandırmak istemiş olabilirler” diye konuştu.

‘PEMBE OTOBÜS PROJESİ GİBİ’

Erdoğan’ın kadın üniversiteleri konusunda adım atmaya dönük açıklamalarını “Muhafazakar seçmeni, büyük yerel seçim hezimetinden sonra, heveslendirme, coşturma girişimi” olarak değerlendiren Cantek, uygulamaya konabilme ihtimalinin de düşük olduğunu söyledi. Daha önce de pembe otobüs ve benzeri projelerin gündeme geldiğini ama kadınların tepkisiyle bunun gerçekleşmediğini ifade eden Cantek, “Muhafazakarlığın hep prim yaptığı ve son hükümet döneminde de iyice yükseldiği bir ülke olabiliriz. Ama arafta bir ülkeyiz aynı zamanda. Batı ile doğu, modern ile geleneksel arasındayız hâlâ. Bu kadar marjinal bir girişim, hele de yüksek öğrenim düzeyinde zor hayata geçer. Ancak bekleneceği üzere bu, AKP’nin seçmen kitlesini memnun edecek, ideolojik angajmanına yaraşır politikalar” dedi.

‘JAPONYA KADINLARI MODERN EĞİTİMDEN VAZGEÇİRMEK İSTİYOR’

“AKP’nin türban yasaklarının mütedeyyin kadınlarda ve ailelerinde yarattığı travmayı partiye desteğin devamlılığı için hâlâ canlı tutmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulunan Cantek şöyle konuştu: “Tabii bunun yanında, tek cinsiyetli eğitimin muhafazakar kesimden aldığı onay ile kız çocuklarının okuma oranlarını ve lisans düzeyindeki kadın öğrenci sayısını arttırmaya da hizmet edeceği düşüncesini de eklemek lazım. AKP öncesinde de feministler olarak çoğumuz türbanlı genç kadınların eğitim hakkını savunduk. Ama AKP döneminde bunun karşılığını vatana ihanet iddiasıyla ihraç edilerek almış olduk.” Cantek, öte yandan Japonya’daki kadın üniversitelerinin de asıl amacının kadınları modern, batı tarzı bir eğitimden vazgeçirmek olduğunu ifade etti.

KADINLAR MÜCADELEYİ ELDEN BIRAKMIYOR

İktidarın toplumsal cinsiyet politikalarını da eleştiren Cantek, “Tüm sosyal politika uygulamaları aile kurumunun devamlılığını ve esenliğini sağlamak üzerine kurulu. Üç çocuk dayatması, kürtaj karşıtlığı, sezaryenin doğurganlık oranını düşürmesi sebebiyle normal doğumun teşvik edilmesi, evlilik izni, bakım hizmetleri karşılığında aile bireylerine ödenen cüzi ücretler, evlilik tazminatı vb. gibi uygulamalar bütünüyle kadını eve geri döndürmek üzerine kurulu. Böylelikle hem kadının kamusal alandaki varlığı ve kariyer planları akamete uğratılacak, hem de istihdamda genç erkeklere yer açılacak” diye konuştu.

AKP’nin bu politikalarının kadınların özgürlük, hak ve eşitlik taleplerine tosladığını ifade eden Cantek, “En zorlu dönemlerde, yasakların, günahların, ayıpların en kuşatıcı olduğu dönemlerde kadınlar daha da dirençli ve güçlü olabiliyorlar.