Engelleri yaşamdan kopmalarına sebep olmamış iki genç kadın Gülçiçek ve Fatma. Engellerine ve engellemelere rağmen çalışmış, evlenmiş, çocuk doğurmuş hayatın her alanında yer almışlar ama yine de engellenmelerinden şikayetçiler. “Eğer engelliyseniz evliyseniz hatta çocuğunuz varsa tamamen kocanıza bağımlı yaşamak zorunda bırakılıyorsunuz, Ben kimseye bağımlı yaşamak istemiyorum, tek başıma çocuğumun elinden tutup istediğim yere gitmek istiyorum, ben yine dışarı çıkıyorum ama evinden mahallesinden çıkamayan arkadaşlarımız var, onlar da çıksın hayata tutunsunlar istiyorum” diyor Gülçiçek. Gülçiçek Pekşen ve Fatma Bozkurt’la hem 3 Aralık Engelliler Günü’nü hem de seçimleri konuşmak için bir araya geliyoruz.

Belediyenin engelliler için verdiği hizmetlerden memnun musunuz?

Gülçiçek Pekşen: Belediyenin hizmetlerinden faydalanamıyorum, belediyenin engelli otobüsü var ama binilecek basamak çok yüksek ve bizim oturmamız gereken koltuklar hep dolu oluyor. Üst geçitlerimiz var, ama ben çıkamıyorum engelliler için asansör olması gerekiyor, yok. Yolda yürümek zor, kaldırımlar çok yüksek; kaldırımlardaki rampalarda arabalar park ediyor, şikayette bulunsak da bir şey yapılmıyor.

Fatma Bozkurt: Belediyeler sürekli meslek edindirme kursu açıyor, ama engellilere yönelik iş edindirme kursları açmıyorlar. Özel halk otobüslerine binmemiz için bize ücretsiz biniş kartı verdiler ama maalesef özel halk otobüsleri bizim engelli olduğumuzu görünce bizi almadan geçiyorlar. Belediye otobüslerinde engelliler için rampalar var ama şöförler inip rampayı açmak istemiyorlar sürekli tartışmak zorunda kalıyoruz.

ENGELLİ KADINLARIN ÇOCUKLARI İÇİN KREŞ

Yerel seçimler yaklaşıyorken Belediye başkan adaylarından talepleriniz neler olur?

Gülçiçek Pekşen: Kim kazanırsa kazansın hangi parti gelirse gelsin bizi ilgilendirmiyor bizi düşünen, bizim hayatımızı kolaylaştıran kişilerin kazanmasını istiyoruz. Bütün engellilerin katılımıyla belediye başkanı engellilerin taleplerini dinleyebilir hepimizin ortak taleplerimizi söyleyebiliriz bizim de hayatımız daha da kolaylaşır.

Fatma Bozkurt: Belediye başkanlarından iş imkanı sağlamasını istiyorum, engelliler de çalışsın ki ekonomik özgürlükleri olursa başkalarına bağımlılıkları da azalır. Evli ve çocuklu olan engelli kadınların çocukları için mutlaka ücretsiz kreşler olmasını istiyoruz. Yapılan evlerin engellilere uygun olmasını istiyoruz.

MÜCADELEDEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK

Toplumsal yaşamda engelli kadın olarak ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

Gülçiçek Pekşen: Şöyle bir örnek vereyim, 2003 senesinde oğluma 6 aylık hamileydim; havanın yağmurlu olduğu bir gün. Otobüse bindim otobüse biner binmez şöför “Hem hamilesin, hem engellisin bir de bu yağmurda dışarı çıkmışsın’’ dedi. Daha nasıl anlatayım sözün bittiği yer. Doğuma gittiğim gün de hemşire bana “Hem bu haldesin hem de çocuk doğuruyorsun” dedi. Ben daha ne anlatayım hiçbir şey söylemeyeceğim. Evet bizim toplumumuzda kadınlar her alanda zorluk çekiyorlar biz engelli kadınlar biraz daha fazla yaşıyoruz. Toplum olarak zihniyetimiz değişmediği sürece okuyup aydınlanmadığımız sürece bu sorunları yaşamaya devam edilecek.

Fatma Bozkurt: Ülkemizde her gün kadınlar öldürülüyor tacize tecavüze uğruyor engelli kadınlar da bunları yaşıyor. Konuşamaz ya da akıl sağlığı yerinde değil diye tacize, tecavüze, şiddete maruz kalıyor. Sorunlar konuşmakla bitmiyor ama yine çözümler dönüp dolaşıp aynı yere geliyor ‘’Mücadele edeceğiz’’. Biz engelli kadınların başka çaresi yok, bu sebepledir ki mücadeleye devam edeceğiz. Biz kadınlar olarak mücadele etmezsek hiçbir şey elde edemeyiz. Yol uzun, amaç belli, kadınlar birlikte güçlü!