Danıştay İstanbul Sözleşmesi’nin feshine onay verdi!
Danıştay 10. Dairesi 2'ye karşı 3 oyla verdiği kararda İstanbul Sözleşmesi'nin feshi için verilen Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemini reddetti.

Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali için açılan davalarda ilk kararını verdi, 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptal istemini reddetti.

Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gece yarısı kararıyla iptal edilmiş, kararın 20 Mart 2021'de Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla Türkiye, resmi olarak Sözleşme'den çekilmişti. Kadın örgütlerinin feshedilmemesi için büyük bir mücadele verdiği İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından hem sokakta hem de adalet koridorlarında yeni bir mücadele başlamıştı.  

Kadın örgütleri, sendikalar, barolar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler Cumhurbaşkanı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’da çok sayıda dava açmış, Danıştay 10. Dairesi, açılan davalarda yürütmenin durdurulması istemlerini reddetmiş, iptal istemlerini ise duruşmalı olarak ele almıştı. 28 Nisan’da ilk duruşmaları tarihi bir kalabalıkla başlayan Danıştay duruşmalarında 1000’i aşkın kadın avukat İstanbul Sözleşmesi’ni savunmuştu. Danıştay savcıları, tüm duruşmalarda İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararının hukuka uygun olmadığı yönünde mütalaa vermiş; Sözleşme'nin feshi kararının iptal edilmesini talep etmişti. Ama Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin iptali için açılan davalarda ilk kararını verdi, 2'ye karşı 3 oyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin iptal istemini reddetti.

KARAR UYAP’TAN ÖNCE ANADOLU AJANSI’NA DÜŞTÜ!

Kararı değerlendiren Eşitlik İçin Kadın Platformu üyesi Avukat Yelda Koçak “Davayı ilk açanlardan biri olarak her gün 1 yılı aşkın süredir UYAP ekranından takip ediyorum. Özellikle dünden beri sürekli takip ediyorum, ama ben bu kararın reddedildiğini basından öğreniyorum. Bir avukat olarak hala dosyamda bir karar yok. Yüklü değil, karar aşamasında yazıyor. Bize kapalı olan ekranlar, basına açık. Biz tarafın muhatapları olarak göremezken karar reddediliyor. Biz olağan zamanlarda hukuk devletlerinde hukuka uygun işlemlerinin yürüdüğü ülkelerde taraflara karar verilir, mahkeme açıklar ve iletir, öyle öğrenilir. Ama biz maalesef basından öğreniyoruz” diyerek bu duruma tepki gösterdi.

Karar her ne olursa olsun İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Koçak, “Bu süreçte Danıştay'ın davayı reddetmesine rağmen biz kazandık, kazanmaya devam edeceğiz. Çünkü bu süreç bizim için bitmedi. Umudumuzu tek bir mahkeme kararına bağlamamıştık. Davaları açarken de öyleydi, sürdürürken de öyleydi. Bizim umudumuz haklılığımızda, mücadelemizde. O duruşma salonunu dolduran Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlardan, kadın avukatlardan, barolardan yanadır. O nedenle şimdi bir ret kararı alınmış olabilir ama bu süreç bizim için bitmedi. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz” dedi.

KADIN ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ
EŞİK: MÜCADELEDEN VAZGEÇMİYORUZ!

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), sözleşmenin feshinin onanması anlamına gelen bu karara, yayımladığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi.

Kararı temyize ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil bütün hukuki süreçleri işleteceklerini duyuran platform, "Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

"Danıştay’ın kararı ne olursa olsun İstanbul Sözleşmesi’nin bir kelimesinden bile vazgeçmiyoruz" başlıklı açıklamanın tamamı şöyle:

"Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali talebi ile açılmış davalarda kararını açıkladı. Ne yazık ki bu karar ve gerekçesi, Türkiye'nin sadece İstanbul Sözleşmesi değil, temel insan haklarını ilgilendiren diğer uluslararası sözleşmelerden de tek kişinin kararıyla çekilmesinin önünü açmıştır. Tetkik hâkimi, savcı ve iki hâkim, işlem açıkça hukuka aykırı dediği halde maalesef diğer üç hakim hukuk ve vicdana uygun bir karar vermedi; veremedi.

Davalı Cumhurbaşkanı'nın bizzat Danıştay’a ziyarette bulunması; Danıştay’a yeni hâkim ve savcılar atanması ve çoğunluğu Sözleşme aleyhine olan temyiz makamı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun yapısının bir süreliğine daha sabitlenmesi de zaten bildiğimizi daha da açık ediyor: Hukukun üstünlüğü ilkesini yerle bir eden bu karar, hukuki değil siyasidir. Kaybeden bütün ülke ve hukukun üstünlüğüdür.

Bu karar onaylanırsa, hiçbir uluslararası sözleşmenin ve mevcut yasanın güvencesi kalmayacak. Sadece hukukun üstünlüğü ilkesi değil, ülkenin ve herkesin hukuk güvenliği de yokedilmiş olacak.

Bu kararı asla ve asla kabul etmiyoruz!

Bu karara imza atanları, bu ülkedeki her bir kadın cinayetinden, kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı işlenen şiddet suçlarından ve tek adam rejiminin bu topluma dayattığı her türlü hak gaspından sorumlu tutuyoruz.

Bu noktada, tüm muhalefet partilerini açık ve net bir biçimde İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya, Sözleşme’yi her alanda uygulamaya ve seçim sonrası devletin tekrar Sözleşme’ye taraf olacağını açıklamaya davet ediyoruz.

Bu kararı temyize ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağımızdan; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil bütün hukuki süreçleri işleteceğimizden; haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın."


MOR ÇATI: BU YANLIŞTAN DÖNÜLSÜN!

Mor Çatı Vakfı sosyal medya hesabı üzerinden karara tepki gösterdi. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair en kapsamlı uluslararası belgeye taraf olmaktan Türkiye'nin imtina etmesinin kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir öncelik olmadığını bir kez daha gösterdiğine dikkat çekti ve "Türkiye'nin acilen bu yanlış karardan döneceği gün için mücadeleye devam ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi için mücadelemiz, kadınların ve çocukların şiddetsiz hayatlar kurması için!" dedi.

ANKARA KADIN PLATFORMU: ERKEK YARGI GENE ŞAŞIRTMADI!

Ankara Kadın Platformu Danıştay'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını iptal istemini reddetmesine karşı "Bizim için bitmedi!" dedi.

İSKENDERUN KADIN PLATFORMU: SÖZLEŞMEYE SAHİP ÇIKIYORUZ

İskenderun Kadın Platformu, Danıştay'da oy çokluğu ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptalinin reddedilmesine "Sözleşmeye sahip çıkıyoruz ve diyoruz ki bir tek kişi daha eksilmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdi.


ROSA KADIN DERNEĞİ: VAZGEÇMİYORUZ

Rosa Kadın Derneği, "Kadınların hayatını, haklarını ve eşitlik mücadelesini yok sayan; iktidara ve onun erkek yargısına karşı ilan ediyoruz!: İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz!" diye tepki gösterdi.


KCDP: KARARI TANIMIYORUZ

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, "Danıştay'ın hukuksuz kararını tanımıyoruz" dedi ve eyleme çağrı yaptı.


SIĞINAKSIZ BİR DÜNYA: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM

Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin hukuksuz kararını kabul etmediğini belirten Sığınaksız Bir Dünya, "Kadınların erkek şiddetinden uzakta, eşit ve özgür bir hayat sürme mücadelelerini, Sığınaksız bir Dünya için mücadelemizi engellemeye çalışanlara karşı tekrar ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi Bizim!" dedi.


ÖNCE ÇOCUKLAR VE KADINLAR DERNEĞİ: GÜLER'E YAŞAMAYI LAYIK GÖRMEYENLERLE SÖZLEŞME'Yİ KADINLARA LAYIK GÖRMEYENLER AYNI

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Gözde Meydan'ın haberini yaptığı 30 yıl boyunca şiddet gören ve boşanmak istediği eşi tarafından katledilen Güler Karslı'nın ölümünün engellenmesi için koruma kararına rağmen hiçbir önlem alınmadığını hatırlattı ve "İstanbul Sözleşmesi’ni bu ülkenin kadınlarına layık görmeyenler, aynı kişiler..." dedi.