Cumartesi Anneleri: Bizim kutlanacak bir günümüz yok
Cumartesi anneleri, yakınlarının akıbetini sormak için 633. haftada Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Yarın anneler günü olduğunu hatırlatan anneler, 'Bizim kutlanacak bir günümüz yok' dedi.

Kaybedilen yakınlarının akıbetleri ile sorumluların yargılanması için adalet arayışını sürdüren Cumartesi Anneleri, Anneler Günü öncesi gerçekleşen 633. buluşmasında, "Devlet gözaltında kaybedilen evlatlarımızın akıbetleriyle ilgili bizi ve toplumu bilgilendirme görevini yerine getirinceye kadar ve evlatlarımız için adalet talebimiz karşılanıncaya kadar bizim kutlanacak günümüz olmayacak" dedi.
Cumartesi insanları yakınlarının akıbetini sormak için 633. haftada yine Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. “Failler belli kayıplar nerede” pankartı açılan eylemde Cumartesi Anneleri, kayıpların fotoğraflarını ve adalet arayışlarının simgeleyen karanfilleri taşıdı. Cumartesi anneleri bu haftaki buluşmasında 1994'te gözaltında kaybedilen Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un akıbeti de sordu. Eylemin Anneler Günü’nden bir gün önceye denk gelmesinden dolayı Cumartesi Anneleri, kutlanacak bir anneler günü olmadığını dile getirdi.


‘BURADAKİ ANNELER CEHENNEM YAŞIYOR’
İlk sözü gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kız kardeşi İkbal Eren aldı. Yarın anneler günü olduğunu hatırlatan Eren şunları söyledi: “ Ülkeyi yönetenler yarın çıkıp diyecek ki ‘eli öpülesi anneler, ayaklarının altı öpülesi anneler, cennet annelerin ayakları altında’ diyecekler. Buradaki annelerin yaşadıklarını görmeyecekler. Cennet annelerin ayakları altında değil. Annelerin yaşadığı cehennemi görmüyorsunuz. Anneler bu cehennemde evlatları için hak ve adalet arıyorlar. Biz burada hak ve adalet arıyoruz. Adalet aramaya devam edeceğiz.”

‘BİZE BU ACILARI YAŞATANLAR HER GÜN YENİ ACI YAŞATMAYA KARARLI’
Daha sonra gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, "Biz bu acıları yaşarken başkası bu acıları yaşamasın dedik. Bize bu acıları yaşatanlar her gün yeni acı yaşatmaya kararlılar. Benim oğlumu elimden aldıkları gün anneliğim elimden alındı. Ben ölü bir bedenle oğlumu arıyorum" dedi. Daha sonra gözaltında kaybedilen oğlu için Kürtçe şiiri okuyarak, ‘Oğlum neredesin’ dedi.



‘BU MEYDANDAKİ TÜM ANNELER, KADINLAR YARALI’
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın Annesi Emine Ocak'ın gönderdiği mektup okundu. Anne Ocak’ın mektubunda, “Annelerin evlatlarına sevinçle sarıldığı biz çocuklarımıza sarılamıyoruz. Yaralıyım. Bu meydandaki tüm anneler, kadınlar yaralı. Bizim için anneler günü acı ile geçiyorsa, çocuklarımızın eli bize uzanmıyordur diyedir. Sesi kulağımıza ulaşamıyor diyedir. Her şeyden önce mezarlarına çiçek götüremiyoruz diyedir. İşte bu yüzden Galatasaray Meydanı’ndaki anneler için özel günler daha zor ve dayanılmaz. Biz annelere bu acıları yaşatanlar ceza aldığında, çocuklarımızın kokusunu duyacağız” dedi.



‘BİZİM KUTLANACAK BİR GÜNÜMÜZ YOK’
Galatasaray Meydanı'nda gerçekleşen 633. hafta buluşmasının basın açıklamasını Cumartesi İnsanları'ndan Rezzan Karaman okudu. Açlık grevlerinin 66. gününe giren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile açlık grevinin 79. gününe giren Kemal Gün’ün kritik aşamaya geldiklerini hatırlatan Karaman, eylemcilerin hak taleplerinin karşılanmasını istedi. Gülmen ve Özakça'nın KHK ile gerekçesiz bir biçimde ellerinden alınan çalışma haklarını savundukları, 70 yaşındaki Kemal Gün ise, 7 Kasım 2016 tarihinde Dersim/Çet Deresi’nde yapılan hava bombardımanında yaşamını yitiren oğlunun cenazesini alabilmek için bu eylemi sürdürdüklerini hatırlatan Karaman, her iki eylemin de insan haklarına saygı ve insan onurunun korunması talebini içerdiği söyledi. Hükümeti hukukun, insan haklarının sınırlarına çekilmeye ve derhal harekete geçmeye çağıran Karaman, "Yeter artık! Bu toprakların bütün evlatlarını sahiplenen Cumartesi Anneleri olarak hak ve özgürlüklerini yaşamak için hiç kimsenin bedel ödemek zorunda bırakılmasını kabul etmiyoruz" dedi.
633. hafta buluşmalarını Anneler Günü öncesinde gerçekleştirdiklerini belirten Karaman, "Yarın Anneler Günü vesilesiyle kadın haklarını ayaklar altına alanlar ve annelere bir günlük değer atfedenler ikiyüzlü kutlama mesajları yayınlayacaklar. Gözaltında kaybedilen evlatlarımızın akıbetini öğrenme hakkımızdan bizi mahrum edenler yarın yine 'Cenneti annelerin ayakları altında gören bir inancın mensupları olan bizler' diyerek söze başlayacaklar. Devlet gözaltında kaybedilen evlatlarımızın akıbetleriyle ilgili bizi ve toplumu bilgilendirme görevini yerine getirinceye kadar ve evlatlarımız için adalet talebimiz karşılanıncaya kadar bizim kutlanacak günümüz olmayacak" diye konuştu.



‘BU DOSYA BİZİM İÇİN KAPANMAYACAK’
Cumartesi Anneleri'nin 633. hafta buluşmasında 1994'te gözaltında kaybedilen Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un akıbeti de soruldu. Bugüne kadar gözaltına alındıkları inkar edilen Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un ailelerinin tüm başvurularının karşılıksız bırakıldığını söyleyen Karaman şöyle devam etti: " Devlet, Kasım ve Halil Alpsoy’un kaybedilmesindeki sorumluluğunu üstleninceye kadar ve onları kaybedenler adil bir biçimde yargılanarak hesap verinceye kadar bu dosyalar bizim için kapanmayacak."

Kaynak: Evrensel