Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinden kadınlar son ayların tartışma konusu olan nafakayı tartışmak için Avukat Sinem Yerli’nin katılımcı olduğu söyleşide buluştu. Soru cevap üzerinden ilerleyen sohbet kadınların kendi deneyim aktarımları ve çevresindeki kadınların yaşadığı örnekleri anlatmaları ile derinleşti.
KADINLARIN NAFAKA HAKKINDA BİLMEDİKLERİ
Avukat Yerli, ilk olarak evlilik birliği devam ederken de talep edilebilen nafaka hakkından ve koşullarından bahsetti. Kadınların çok büyük çoğunluğu, bu haktan haberlerinin olmadığını söyledi. Yerli, yoksulluk nafakası talep edildiğinde de talep eden tarafın kusursuz, az kusurlu ve kusurlu olma durumlarına göre bağlanacağını vurguladı. Kadınlar “Yoksulluk nafakasında kusur aranıyorsa anlaşmalı boşanmalarda talep hakkımız nedir?”, “Boşanma sonlandıysa ne kadar süre sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunabiliriz?”, “Yeni bir evlilik yapıldığında nafaka devam edecek mi?” sorularını yöneltip yoksulluk nafakası ve çocuk için nafaka talebine dair bilmedikleri çok nokta olduğunu belirttiler.
‘KADINLAR HER ŞEYDEN VAZGEÇMEK ZORUNDA KALIYOR’
Sohbet sırasında geçtiğimiz ay kocası sürekli arkadaşlarını eve getirdiği için boşanma davası açan kadını haklı bulan hakimin emsal kararı hatırlatıldı. Bir kadın “Evet, ev lokanta değil biz de aşçı değiliz, bu tarz kararlar artmalı” sözleriyle sohbete eşlik etti. Söz alan bir başka kadın “Asıl sıkıntı boşanma sırasında ve sonrasında yaşanıyor aslında, kadınlar haklarını o süreçte birer birer yitiriyor. Çoğu ölümle, dayakla tehdit ediliyor, korkuyor, her şeyden vazgeçmek zorunda kalıyor” dedi.
‘HAKKIMI İSTİYORUM AMA KORKUYORUM’
Bu konuşma üzerine başka bir katılımcı kendi hayatından örnekle devam etti sohbete. Kadın, “7 sene önce boşandım, o dönem zaten zor bir dönemdi, ‘bir sıkıntı çıkmasın boşanma tehlikeye girmesin’ diye hiçbir şey istemedim. Eşim hâlâ benim üzerime olan evden kira alıyor, nafakayı ve evin yarısını talep etmemiştim o dönem ama şimdi etmek istiyorum, mümkün mü?” diye sordu. Avukat, Yerli gelecek dönem için nafaka davası açılabileceğini, aynı zamanda ev için hemen dava açabileceğini ve zaten evin yasal olarak kendi hakkı olduğunu söyledi. Ancak kadın, yıllardır o ev yüzünden kendisine psikolojik baskı uygulandığını belirterek,“Hakkımı talep etmek istiyorum ancak gerginim ve gözünün dönmesinden çekiniyorum” dedi. Avukat Yerli “Her boşanma süreci sancılıdır, biz avukatlar da olabildiğince bu süreci sakin atlatmaya ve kadının haklarını korumaya çabalıyoruz. Ancak güçlü olduğunuzu unutmayın, tek başınıza değilsiniz, kadınlar güçleniyorlar, artık koruma kanunu çıkaran kadını gerçekten korumak zorunda kalıyorlar çünkü kadınlar bu konuya dair sayısız eylemlilik gösterdi” diye ekledi.
Nafaka hakkını sınırlandırma üzerine yapılmak istenen yasa düzenlemesinin henüz netlik kazanmadığını ama kadınların haklarının törpülenmesini istemediklerini söyleyen kadınlar, nafaka yasasının nasıl olması gerektiğine ve kadının nasıl güçlendirileceğine dair önerilerde bulundular.
DERNEKLER BOŞANMA SÜRECİNDE ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR
Söz alan kadınlardan biri “ Keşke hiçbir ekonomik bağımlılık hissimiz olmasa, birçoğu bu sebepten nafaka talep etmiyor ama kendimiz güçlenmeden bu mümkün değil” derken, bir başka kadın “Nadir örnekler sunuyorlar önümüze, yok iki ay evli kalmış, ömür boyu nafaka yemiş vs diye, biz daha çevremizde nafakasını düzenli alabileni bulamıyoruz.” diye konuştu. Avukat Yerli, derneklerin bu süreçte çok önemli bir yer tuttuğunu söylerken bir kadın “Ben de zamanında bir dernek desteği ile boşanma sürecimi atlattım, gerçekten öyle” diyerek sözü aldı.
KADINLARIN TALEPLERİ
Hem avukat hem de kadınlar basında çıkan kadın düşmanı haberlerden rahatsızlıklarını belirttiler. “Öyle haberler yapıyorlar ki sanki sadece kadınlar nafaka istiyor, para yiyici kadınlar imajı çiziliyor” cümlesi geldi bir katılımcıdan. “Peki biz ne talep ediyoruz?” sorusu üzerine ise söz alan bir kadın “Hakların peşine düşmek kişisel bir mesele olmamalı, zaten kadın da erkek de eşit şekilde haklarını almalı. Hiç talebe gerek duyulmadan, mahkemelerde sürünmeden zorunlu olarak nafaka yasası gelmeli. Hele bir de çocuk varsa, zaten o çocuk iki tarafında sorumluluğunda, devlet direkt maaş kesintisi ile bu işi çözebilir belki ya da zaten hepsini devlet karşılamalı değil mi ya? Sonuçta devlet tüm vatandaşlarından sorumlu” cümlelerini kurdu. “Kadınlar güçlendirilmeli, iş yaşamından görünür olmalı ve bilinçlenmeli” sözleri duyuldu.
Etkinlik; ekonomik şiddettin en yoğun ama az fark edilir şiddetlerden biri olduğu vurgusu ve 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü çağrısı ile sonlandırıldı.
İlgili haberler
Nafaka ile ilgili bilmeniz gereken 5 gerçek!
‘Kadınlar nafaka ile yan gelip yatıyor’, ‘nafakayı ödeyemeyen koca böbreğini sattı’, ‘kadınlar nafak...
Mesele 3-5 kuruş nafaka meselesi değil
Hangi kadın üç kuruş nafaka için mahkemelerde sürünmek, kendi ayakları üzerinde yaşamak dururken baş...
Kadınlar nafaka tartışmalarını değerlendirdi: Kadı...
Nafaka ile ilgili gündeme gelen düzenlemeyi değerlendiren kadınlar, nafakayı ‘şiddet ve baskı aracı’...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.