Temizlik için gittiği evde camları sildiği sırada 3’üncü kattan düşerek yaralanan Minire İnal’ın 21’inci duruşması görüldü. İnal’ın SGK’ye ve çalıştığı evin sahibine açtığı hizmet tespit davasında 7 senenin ardından davanın reddine karar verildi.

Ev işçisi olan Minire İnal 5 Mart 2009 tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde temizliğini yaptığı evin camlarını silerken 3’üncü kattan düşmüş ve kaburgaları kırılmıştı. İnal, o günden bugüne sağlık sorunları yaşadı ve 4 kere omurilik ameliyatı olmak zorunda kaldı. Olayla ilgili 2013 yılından beri devam eden dava sürecinde ise karar bugün açıklandı. Hizmet tespiti için açılan davada ev işçileri, işçi dahi sayılmadı. Duruşmayı izlemek için duruşma salonunda bulunan Antalya Kadın Platformu üyelerinin katılımına dikkat çeken dava hakimi “Hepiniz buradasınız, hepinizin emeğine saygı duyuyorum ama yasada ev işleri hizmetlerinde süreklilik aranıyor ve bu süreklilik haftada en az 4 gün çalışmayı öngörüyor” ifadelerini kullandı ve davanın reddine karar verdiğini açıkladı.

‘BU MÜCADELE SADECE SİGORTA İÇİN DEĞİL’

Dava sonrasında adliye önünde açıklama yapan Minire İnal’ın avukatı Sevgi Evren, kadınların 2013 yılından bu yana çok ciddi bir mücadele verdiğini hatırlatarak “Ev işçilerinin, ev içi emeğin yasalar ve sistem tarafından nasıl görüldüğünü bir kere daha tescil etmiş olduk. 7 yıla yaklaşan yargılama sürecinin sonunda orada iş kazası geçirdiğimizi, ev temizliğine gittiğimizi, çalıştığımızı ispatlamamıza rağmen sınırlandırılmış kurallar nedeniyle davanın reddine karar verildi” ifadelerini kullandı.
Kadın mücadelesi yönünden Antalya özelinde ve Türkiye genelinde kazanımlar elde ettiklerini vurgulayan Avukat Sevgi Evren “Biliyoruz ki karşımızda çok ciddi bir politika var. Biz bu mücadeleyi sadece Minire İnal’ın iki buçuk yıllık sigorta süresi için vermedik. Biz, kadın emeğinin görünmezliğine, ev işçilerinin emeğinin görünmezliğine karşı mücadele verdik” diye konuştu. 21 duruşma boyunca bu mücadeleyi ördüklerini belirten Evren, “Biz biliyoruz ki genel olarak sistemin ev işçilerini görmezden gelmesi aslında çok büyük bir politik meseledir. Nasıl olsa kadınlar evleri temizliyor, çamaşırları yıkıyor, dünyanın işini yaptığımız halde hizmetimiz yasal açıdan sınırlara tabi tutuluyor ve mahkemelerde bunun mücadelesini yine biz emekçiler, ev işçileri vermek zorunda kalıyoruz” dedi.

‘EMEĞİN YOK SAYILMASI İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR’

Yılmayacaklarını dile getiren Evren, “‘Bir gün dahi çalışsa sigortalı sayılır’ maddesi bütün işçiler için geçerliyken bu maddenin ev işçileri için geçerli sayılmaması hem anayasaya hem uluslararası sözleşmelere hem de insan haklarına aykırıdır. Bunu değiştirene, düzeltene, ev işçilerinin emeğini görünür kılana kadar bu mücadeleyi adliyelerde, sokaklarda, 8 Mart meydanlarında sürdüreceğiz. Mücadelemizin birinci ayağı bitti. Bu karara karşı üst mahkemede itiraz hakkımızı kullanacağız. Aynı zamanda iş kazası tespit ve maddi manevi tazminat davamız sürüyor. Bu mücadele devam edecek” diyerek sözlerini noktaladı.

‘HAKLIYIM, KAZANACAĞIM, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI’

Davanın reddi kararını değerlendiren Minire İnal, mücadele etmekten yılmayacağını belirterek “Ben 6-7 yıldır bu davanın peşindeyim. 10 yıl da sürse 20 yıl da sürse yine davamın peşindeyim” ifadelerini kullandı. Yapılanın ev işçilerine haksızlık olduğunun vurgulayan İnal “Türkiye’de ne kadar adalet olduğunu bugün bir kere daha gördük. Biz ev işçilerini yok sayan, bizi işçi saymayan bu yasaları tanımıyoruz, itiraz ediyoruz” diye konuştu. Dava ömrünün sonuna kadar sürse, sonuna kadar uğraşacağını dile getiren İnal “Çünkü ben haklıyım, ben kazanacağım, ev işçileri kazanacak. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın örgütlü mücadelemiz” diyerek sözlerini noktaladı.