Yerel seçimler için sayılı günler kaldı. İstanbul’un Bakırköy ilçesinde üç mahalleden kadın muhtar adayları Didem Koryürek Armutlu, Şakire Şeyda Ataş ve Hülya Özdemir ile yerel seçim öncesi mahallelerini, halkın ve özellikle kadınların sorunlarını, taleplerini ve beklentilerini konuştuk. Birbirleriyle ve mahalledeki kadınlarla dayanışmanın en büyük motivasyonları olduğunun altını çizen adaylar, “halkın muhtarları olmak istiyoruz” diyor.

Didem Koryürek Armutlu, Kartaltepe Mahallesi muhtar adayı, 49 yaşında evli ve bir çocuk annesi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü mezunu Armutlu, uzun süre gazetecilik yapmış.

Zuhuratbaba Mahallesi Muhtar adayı Şakire Şeyda Ataş ise 52 yaşında. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunu, şu an Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneğinde çalışmalarını sürdürüyor, 24 yıldır da Zuhuratbaba Mahallesinde yaşıyor.

Hülya Özdemir ise Cevizlik Mahallesi Muhtar adayı. 45 yaşında, uzun süre gazete ve dergilerde muhabirlik yapmış. Evli ve bir çocuk annesi. 13 yıldır Cevizlik Mahallesinde yaşıyor ve esnaflık yapıyor.

MUHTARLIK HERKESİN EVİ OLSUN İSTİYORUZ

Neden muhtar adayı oldunuz, projeleriniz neler?
Didem Koryürek Armutlu: Ben 25 yıllık gazeteciyim ve meslek hayatım boyunca hep sokaklarda insanlarla beraber oldum, insanlarla iç içe olmak benim için çok önemli. Aslında bu yüzden aday oldum. Ayrıca bir kadın aday olarak kadınlara ulaşabileceğimi, gençlere ulaşabileceğimi, onlarla projeler yapabileceğimi ve özellikle kadınların sesini büyütebileceğimi düşündüğüm için aday oldum. Dil, din, ırk, siyasi görüş gibi hiçbir ayrım olmadan beraber yöneteceğimizi söyleyip aslında yeni bir muhtarlık anlayışı getirmek için aday oldum. Rant ya da para gibi hiçbir ilişki gözetmeden ve var olanı da yıkmak için çalışacağız.

Mahalle meclisleri kurmak ve daha yaşanılabilir yerler yaratmak istiyoruz. Hayatın ve mahallenin esas yükünü kadınlar çekiyor. Burada erkekleri öteliyor değiliz, ama kimse kadınlara gidip ne istediğini sormuyor.

Muhtarlıklarımızda kadınlarla beraber çeşitli kurslar açabiliriz, sergiler ve kermesler düzenleyebiliriz. Park pazarları kurup burada kadın emeğini değerlendirebiliriz. Yapılabilecek çok şey var ve kadınlar da çalışmaya açık. Önemli olan böyle bir mecra sunabilmek. Dayanışma kooperatifleri kurmak istiyoruz, üreticiden direkt tüketiciye sağlıklı besinleri daha ucuza sunmak istiyoruz.

Şakire Şeyda Ataş: Ben yaşamın tamamında kadınların eşit biçimde yer almasını istiyorum ve bu nedenle de yaşadığım mahallede muhtar adayı oldum. Bu ikinci adaylığım, geçen dönem Türkiye Gezi sürecinden yeni çıkmıştı ve mahallemizde kurduğumuz bir forum vardı, benim adaylığım da bu forumda kararlaştırılmıştı. O zaman da mahalle meclisleri kurmak, farklı bir mahalle yaratmak gibi hedeflerimiz vardı ve güzel bir seçim sürecinden geçtik ancak 26 oyla kaybettim. Bu sefer aday oluşum da aslında buna dayanıyor. Şimdi yeniden aday olmamın sebebi de kadınları yaşamın tamamında görmek, onlarla beraber olmak ve onlarla iş yapmak istemem. Türkiye’de yaklaşık 50 bin muhtar adayının yalnızca 670’i kadın, bu durum da karar vermemde etkili oldu.

Zuhuratbaba Mahallesi Bakırköy’ün en büyük parklarından birine sahip ve ilçenin her tarafından kadınlar çocuklarıyla buraya geliyorlar ancak çocukların bezini değiştirmek ya da emzirmek gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri hiçbir alan yok parkta ya da yakınlarda. Bunun için başvurular da yapıldı ancak bir dönüş olmadı. Biz de muhtarlık binası parka yakın olduğundan burayı böyle kullanabilecekleri bir yer haline getirmeyi düşündük. Böylece acil durumlarda apar topar eve giden kadınlar artık muhtarlık binasını ihtiyaçları için kullanabilecekler. Bunu yanı sıra yine gücümüzü kullanarak yaşlılar için, gençler için kitap okuyabilecekleri, dinlenebilecekleri bir yer açalım istiyoruz. Burası yalnızca 9.00 - 17.00 hizmet eden bir yer değil, mahallenin herkese açık bir evi olsun istiyoruz. Mahalle meclisleri kuralım ve burada herkes söz sahibi olsun ve beraber karar alalım istiyoruz. Dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın tüm dostlarımızla bir arada, söz, yetki ve karar alma olanaklarını kuralım, muhtarlık da bunun merkezi olsun, bütün mahalleli burada toplansın, ihtiyaç sahibi insanları bulalım ve onların ihtiyaçlarını karşılayabilelim istiyoruz. Özellikle yaşlılar en temel ihtiyaçlarına ulaşmada bile oldukça fazla zorluk yaşıyor, bir başına kalıyorlar. Günün belli saatlerinde bu ihtiyaçları karşılamaya çalışacağız. Muhtarlığı yalnızca resmi işlerin yapıldığı bir kurum olmaktan çıkarıp bir sosyal sorumluluk projesine dönüştürmek istiyoruz. “Halkın muhtarları” olmak istiyoruz.

Hülya Özdemir: Bu yola çıkarken mahallemizin sakini değil, sahibi olalım; beraber değiştirelim dedik kadınlarla beraber. Mahallemizde dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın yaşatılmasını istedik. Makamda değil sokakta olmalıyız dedik. benim de aday oluşumun nedeni hem mahallede esnaf olmam hem de bu mahallede yaşamam. Mahalleliyle sürekli iç içeyiz. Mahallenin sorunlarını çok iyi biliyoruz çünkü o sokaklarda yaşıyoruz. Bakırköy’deki sivil toplum örgütlerinin ortak adayıyım. Sokak sokak dolaşıyoruz, sorunları öğreniyoruz. Nasıl çözeceğimizi beraber konuşuyoruz. Muhtarlığı nasıl çalıştırabiliriz, onu evrak almak için gidilen yerden nasıl çıkarabilirizi tartışıyoruz. Unutulmuş bir muhtarlığı canlandırmaya çalışıyoruz. Bu sebeple de çok iyi karşılanıyoruz.

Her sokaktan bir temsilci seçeceğiz, bu temsilcilerle bir grup yaratacağız ve düzenli olarak tek tek sokaklarımızdaki sorunlardan başlayıp bütün bir mahalleyi konuşacağız. Sorunlarımızın çözümünüyse belediyeyle koordineli bir biçimde yapacağız.

Mahallerinizde halkının ve özellikle kadınların talepleri neler?
Didem Koryürek Armutlu: Kartaltape, 40 bin nüfuslu bir mahalle ve 29 bin seçmen yaşıyor. Nüfusun yaş ortalaması oldukça yüksek. Aday olarak kapı kapı geziyorum ve kadınların ilgisinin çok yoğun olduğunu görüyorum. Çünkü Kartaltepe Mahallesinde bu zamana kadar hiç kadın aday çıkmamış, ben bu mahallenin ilk kadın muhtar adayıyım. Hem genç olduğum hem de gazeteci olduğum için kadınlar aday olarak beni gördüklerinde boynuma sarılıyor. Bunda kadınların birbirlerine sorunlarını anlatmasının daha rahat olduğu ve daha iyi ilişki kurabildiği gerçekliği de var.
Mahallemizin yaş ortalaması yüksek olduğundan örneğin otobüs durak sayısının arttırılması, yorulduklarında dinlenebilecekleri banklar istiyorlar. Bir genç kadın el işi çanta yaptığını ama bunu değerlendirebileceği hiçbir yer olmadığını söyledi. Ben de park pazarları projemizi anlattım ve çok sevindi. Yine bir kadın, apartman toplantılarında broşürümüzü okuduklarını ve “kadınlarla birlikte yöneteceğiz” söyleminin onları çok heyecanlandırdığını anlattı.

Hülya Özdemir: Mahallemizde uzun süredir devam eden inşaatlar, lambası yanmayan sokaklar var. Bunların olabildiğince erken çözülmesi için elimizden geleni yapacağız.
Kadınların hali hazırda yapmış olduğu ancak değerlendiremedikleri ev işleri için bir pazar kuracağız. İhtiyaç sahibi kadınlar bugün erkek muhtarlara rahat bir biçimde sorunlarını anlatamıyor, ancak muhtar kadın olunca bu sorunlar birden ortadan kalkıyor ve daha kolay bir şekilde iletişim kurabiliyor.

Şakire Şeyda Ataş: Eğer seçilirsek kadınlarla gençlerle, yaşlılarla, bütün dostlarımızla muhtarlık algısının değişmesi için mücadele edeceğiz. Seçilsek de seçilmesek de muhtarlık binasını gri bir bina olmaktan çıkarıp, rengarenk bir bina haline getirmek, var olan muhtarlık algısını kırmak ve onu değiştirmek için bir arada söz söylemeye devam edeceğiz.

DAYANIŞMAYLA GÜÇLENİYORUZ

Didem Koryürek Armutlu: Rakiplerime hiçbir zaman kötü bir söz söylemedim ama sadece kadın olmamdan kaynaklanan, cinsiyetçi bir tavırla karşılaştığım çok oldu. Ev içi ilişkilerime kadar uzanan ağır sözlerle karşılaştım.

Ama biz üç kadın aday olarak dayanışmayla geçiriyoruz seçim dönemini. Birbirimizin mahallelerinde ikamet edenlere hangi adaysa onun broşürünü veriyoruz. Bu dayanışmayı gördükleri zaman insanlar çok etkileniyorlar. Seçimden sonra da eğer kazanırsak yine yalnızca bu üç mahalle değil, Bakırköy’ün tüm mahalleleriyle dayanışarak yönetimlerimizi güçlendireceğiz. Var olan muhtarlık algısını tümüyle değiştirmek istiyoruz.

Bizim adaylıklarımızı sosyal medyadan gören ve şehir dışında yaşayan bazı kadınlar bize ulaştı. Buradan da anlayabiliriz ki kadınlar bir itici güç bekliyor. Bir cesaret, bir umut bekliyorlar. Mahallemizdeki kadınlar da öyle. Kadınlar çok güçlü ancak bu güçlerini gösterecekleri bir mecra bulamıyorlar. O yüzden önemli olan bize dayatılan bu kalıpların dışına çıkabilmek, onları kırabilmek ve cesaretle bir şeyler yapabilmek. Bizim yaptığımız da bu.

Şakire Şeyda Ataş: Memleketin her tarafında belki başka kadınlar da yerel yönetimlerde aday olmak istemiştir ama eminim birçoğunun bu isteği etrafındaki insanların “Sen yapamazsın” deyişleriyle kırılmıştır. Biz onlara “Arkanızdayız, biz sizinle dayanışıyoruz” diyoruz. Kadın adaylarla iletişime geçiyoruz ve birbirimize güç veriyoruz. Kadınlar yaşam demektir. Biz varız, yaşıyoruz ve yaşam var olduğu müddetçe de sokaklarda olmaya, her yerde olmaya devam edeceğiz.