Günde ortalama 3 kadının cinayete kurban gittiği, her 4 dakika da bir, kadına şiddet uygulandığı, sadece 2017 Ekim ayında 40 kadının öldürüldüğü ve 25 kadının cinsel istismara maruz kaldığı bir ülkede yaşıyoruz, daha doğrusu yaşamaya çalışıyoruz. Okulda, işte, sokakta, işe okula giderken bindiğimiz toplu taşıma araçlarında kısacası hayatımızın her alanında biz kadınları taciz, tecavüz ve şiddet girdabının içinde bir yaşam sürdürmeyi, eğitimde, işte yaşamın her alanında cinsiyetçi politikaları ile biz kadınlara adeta üçüncü sayfa bir yaşam dayatılıyor.
BU ‘FITRAT’TA BİR TERSLİK VAR!
Erkek egemen zihniyetten ilham alarak, gerici politikaları ile kadınların, kıyafetine, kahkahasına, sokağa saat kaçta çıkacağına, kısacası yaşamına müdahale eden iktidar, ‘En az 3 çocuk oda yetmez 5 çocuk’ diyerek kadınları adeta kuluçka makinesi olarak görüyor, “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir” diyerek, toplumda eşitlik fikrine inanmamayı adeta devlet eliyle yaygınlaştırmaya çalışıyor. “Haksız tahrik” denilerek, “rızası vardı” denilerek, “iyi hal” denilerek salıverilen kadın katillerinin, tecavüzcülerin haberleri her gün yeniden yeniden karşımıza çıkarken, Aile bakanı ‘Elleri kırılsın inşallah’ demekle yetiniyor, kadınları börek açmayı bilmemekle suçluyor. Özgecan’ı, Cansel’i ,Helin’i ve daha binlerce kadını koruyamayanlar kadınların kendi haklarını arama taleplerini de “kadın sorunu abartılıyor bu kadar gündem yapılmazsa ortada sorun olmaz” diyerek kadınlarla adeta alay ediyorlar.GENÇ KADINLAR HİÇ OLMADIĞI KADAR KISKAÇTA
Birçok üniversitede, üniversiteli genç kadınlar antidemokratik ve cinsiyetçi eğitim uygulamaları ve ekonomik zorlukların yanı sıra, kadın olmaktan kaynaklı sorunlarla da mücadele etmek zorunda kalıyor. 36 bin üniversite öğrencisinin bulunduğu Aydın’da devlet yurdu kapasitesi 4 bin civarında, geriye kalan on binlerce öğrenci arkadaşlarımız ya yüksek fiyatlarla, devlet yurtları ile sağlıksız yemek ve kötü barınma koşullarıyla yarışan özel yurtlara, ya da fahiş kira bedelleriyle evlere çıkmayı tek seçenek olarak bırakılıyor. On binlerce üniversiteli genç bir yandan okula giderek eğitim görmeye bir yandan yarı zamanlı, güvencesiz işlerde çalışarak yaşamaya çalışıyor. Öğrencilerin, ücretsiz barınma, ulaşım ve beslenme talepleri ise rektörlük tarafından yapılan yeni zamlarla cevap buluyor. Kadın yurtlarında KYK idarecileri tarafından tertiplenen ve "Aileyi ve fıtrat adaletini" kadının tek seçeneği olduğunu ikna etmeye çalışan uygulamalar ile karşı karşıya kalıyoruz ama kadınların bir araya gelerek kendi sorunlarını konuştuğu, tartışmalara katılmasına katiyen tahammül edilmiyor.PEKİ BİZ NE YAPACAĞIZ ?
Kız kardeşim;
Yukarıda değindiğimiz sorunlar sadece senin, benim sorunum değil, bizim gibi yüz binlerce genç kız kardeşimizin ortak sorunudur. Gerici politikalar ile biz kadınların geleceğini ipotek altına almaya çalışanlara karşı elbette söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var. Kız kardeşlerimiz, baskı ve şiddet politikalarına karşı daha çok dayanışmaya ve daha çok kenetlenmeye ihtiyacımız var. Eşitsizliği derinleştirerek her an öldürme, tacize tecavüze uğrama, baskıyla karşılaşma ihtimalimizi katlayanlara mahkûm değiliz!
ADÜ’LÜ KADINLARIN KÜRSÜSÜ: EKMEK VE GÜL KADIN ÇALIŞMALARI ATÖLYESİ
Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi genç kadınların bir araya gelerek kurduğu ADÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesi, bundan böyle tüm Aydın’da genç kadınların eşitsizliğe, adaletsizliğe ve gerici politikalara karşı bir kürsüsü olacak. Kadınlar olarak bu atölyede, yaşadığımız fırsat eşitsizliği, eğitimdeki erkek egemen zihniyeti, toplumdaki ataerkil yapının bize yaşattığı ayrımcılık, kadının metalaşması, şiddetin, tecavüzün, ölümlerin meşrulaştırılması meselelerine karşı, daha çok kadını da aramıza katarak, bu yapıyı değiştirip dönüştürmek istiyoruz. ODTÜ’de, Hacettepe’de, Kocaeli’nde, Denizli’de, İzmir’de olan kız kardeşlerimiz bizlere birleşince bir araya gelince neleri başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi Aydın’dan kız kardeşlerimize sesleniyoruz, ‘Biz de varız!’ Biz kadınlar mahkûm edildiğimizi değil, hak ettiğimizi yaşayacağız. 3. sayfa hayatını kabul etmiyoruz. Yolumuza yeni arkadaşlarımızı ve şen kahkahalarımızı da katarak okulda, mahallede, atölyelerde kadınların olduğu her yerde bir araya gelerek bunu başaracağız! Seni de taleplerimiz etrafında bir araya gelerek ‘İşte böyle yaşamak istiyoruz’ diyebileceğimiz bir yaşam için ADÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesine katılmaya, geleceğimiz için mücadele etmeye çağırıyoruz.İlgili haberler
Kocaeli Üniversitesi Ekmek ve Gül Kadın Çalışmalar...
Üniversiteli kadınlar topluluk çalışmalarını, üniversitelerde yaşananları ve gündemi canlı yayında k...
Duraklar, tabelalar, sokaklar... Ekmek ve Gül her...
#BirTıkDaKendimİçin diyen kadınlar 'kadın dayanışması bir tık daha yakın' demek için sokakları süslü...
GÜNÜN ÖNERİSİ: 25 günde 25 film
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe kadar her gün izleyebileceğiniz k...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.