SES Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında platform adına konuşan Fatma Kılıçarslan, 1960’lı yıllarda Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten faşist diktatör Trujillo’ya karşı mücadelenin öncüsü olan ve öldürülen Mirabel Kardeşler’in tüm dünya kadınlarının mücadelesine ilham olmaya devam ettiğini söyledi.  

Türkiye’de de kadına yönelik şiddetin AKP’nin kadın düşmanı politikalarıyla artarak devam ettiğini belirten Kılıçarslan, “Her güne kadın katliamları haberleriyle uyanıyoruz” dedi.

Son bir hafta içerisinde 12 kadının katledildiğini kaydeden Kılıçarslan, devletin ise İstanbul Sözleşmesini etkin bir şekilde uygulamıyorken çekilmeyi gündemine aldığını söyledi.

İstanbul Sözleşmesinin kadınlar için hayati bir önemi olduğunu ifade eden Kılıçarslan, “Anadili Kürtçe olduğu için ifadesi alınmayarak katledilen Fatma Altınmakas, şikayetine rağmen katilin yanına gönderilen Emine Bulut İstanbul Sözleşmesi etkin şekilde uygulanmış olsaydı hayatta olabilirlerdi. Fatma Altınmakas’ın, Emine Bulut’un, Aleyna Çakır’ın, Şule Çet’in ve erkek şiddetiyle hayattan koparılan bütün kadınların isyanıyla, öfkesiyle bu 25 Kasım’da da sokakta olacağız. Nadira’nın, Gülistan’ın, İpek Er’in ve daha birçok kadının devlet koruması altındaki faillerinin cezasız kalmaması için sokaklarda mücadelemizi büyütüyoruz” diye konuştu.

KADINLAR 25 KASIM’DA ÇANKAYA BELEDİYESİ ÖNÜNDE BULUŞACAK

Pandemi ile birlikte toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlik ve aile içi şiddet daha fazla artarken görünürlüğünün ise azaldığına dikkat çeken Kılıçarslan, işten çıkarmalar başlayınca işten ilk çıkarılanların da yine kadınlar olduğunu söyledi. Kadınlarla erkekler arasındaki gelir eşitsizliğinin büyüdüğünü belirten Kılıçarslan, ekonomik krizin yükünün kadınlara yüklenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Mülteci kadınların göç yolunda yaşadıkları taciz, tecavüzler yetmezmiş gibi bir de geldikleri yerlerde ırkçılıkla karşı karşıya kaldığını ifade eden Kılıçarslan, “Toplumun en alt katmanında hiç görünmeden, fark edilmeden yaşamak zorunda bırakılan mülteci kadınlar her türlü haktan yoksun bir şekilde hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Devlet yetkilileri nefret söylemleriyle LGBT+’ları hedef haline getiriyor” dedi.

Kadınların yaşadığı bunca katliam, taciz, tecavüz, sömürüye karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesinin devletin kolluk güçleri tarafından sürekli engellenmeye çalışıldığını, kadın katillerinin elini kolunu sallayarak gezerken “yaşamak istiyoruz” diyen kadınların suçlu muamelesi gördüğünü belirten Kılıçarslan, “Sokaklarında güvende gezdiğimiz kentleri mücadelemizle yaratacağız. Kadınların hayatlarını; dinle, adetle, gelenekle kuşatan şiddeti meşrulaştıran bütün tarikatlara, kişilere karşı isyandayız! Nevin’in cesaretiyle, Flormar işçisi kadın direnişçilerin kararlılığıyla, tüm Dünya’ya yayılan Las Tesis’in coşkusuyla özgürlük mücadelemizi büyütmek için 25 Kasım’da sokaklardayız” diye konuştu.

Kılıçarslan, 25 Kasım'da saat 18:00’da Çankaya Belediyesi önünde yapacakları eyleme çağrıda bulundu.