Altınoluk'ta romanların kaldığı barakaların yıkılmasının ardından: ‘Çocuklar okula bile gidemiyor’
Barakaları yıkılan roman kadınlar: Niye bize insanca kalacak barınma yerleri verilmiyor?

Edremit Altınoluk'ta Şahinderesi kenarında barakalarda ve çadırlarda yıllardır yaşayan 13 roman ailenin barakaları yıkıldı. Barakaları yıkılan kadınlar isyan etti; "Durumumuz vahim, barınacak yer istiyoruz."

Yıkıma dair 10 gün önce belediyenin bildirim yaptığını söyleyen aileler gidecek yerlerinin olmadığını dile getiriyor. Hurdacılık ve hasır sepet örmeyle geçindiklerini, bu koşullarda çocuklarını okula dahi gönderemediklerini belirten kadınlar, kaldıkları barakaları seçimden önce ziyaret eden Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş'ın kendilerine konteynır, ev veya köy evi vaadi verildiğini ancak seçimlerin üstünden aylar geçmesine rağmen yerine getirmediğini söylüyorlar.

Barası yıkılan kadınlardan biri Aylin, “benim bir yaşındaki çocuğumun kalbi delik. Çocuğum zaten bu zor koşullarda yaşam mücadelesi verirken, şimdi ben ne yapacağım?” diyor: “Biz insan değil miyiz? Çocuklarımız her gün baskın korkusuyla yaşamak zorunda mı? Niye bize insanca kalacak barınma yerleri verilmiyor? Okula giden çocuklarımızın eve, temiz alana ihtiyaçları var. Artık sesimizi duysunlar.”

‘SADECE BARINMAK İSTİYORUZ’

Kadınlardan diğeri Songül, “Belediye başkanı seçimlerden önce baraya gelerek oyumuzu istedi. ‘Bize oy verirseniz, size ev vereceğiz’ dedi. Bizde roman vatandaşlar olarak sözümüzü tuttuk. Ama şu an durumumuz vahim. Benim beş tane çocuğum var, en küçüğünü devlet evim yok diye koruma altına aldı. Biz zaten bu acıyla, ızdırapla yaşarken başımıza bir de bu geldi. Bizi sokakta bıraktılar.” diyor.

Eşi ve kendisinin 65 yaş üstü ayığıyla geçindiklerini söyleyen bir diğer kadın, “Beş evli çocuğum var. Toplamda 20'ye yakın kişiyiz. Biz bir eve nasıl sığalım? ‘Evleri var’ diyorlarmış. Var dedikleri küçücük evde evli bir çocuğum kalıyor. Bizler yıllardır burada kalıyoruz. Eşim ve benim aldığı toplam maaş 5 bin lira. Bu devirde bu parayla nasıl geçinelim? Biz hasır sepet örüp satarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Çocuklarım da Bayramiç'e elma ve biber toplamaya gidiyorlar. Biz sadece barınmak istiyoruz.” dedi.

Engelli kız kardeşi olan bir kadın ise, “kardeşim onca üniformalıyı karşısında görünce çok korktu. Bir o tarafa bir bu tarafa koşturup, bağırıp durdu. Yıllardır hep hor görüldük, aşağılandık. Artık bunlar bitsin, biz de insanız. İnsanca barınmak, yaşamak bizim hakkımız.” dedi.

Zor koşullarda olan kadınlar farklı kesimlerden destek beklediklerini ve seslerinin duyulmasını istediklerini vurguladılar.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül