Adana’nın Güzelyalı Mahallesinde 20 yıldır aynı binada apartman görevlisi olarak çalışan ailenin 15 yaşındaki kızına 4 yıl boyunca tacizde bulunan apartman yöneticisi, ailenin şikayeti sonucu gözaltına alınmış, 26 Temmuz günü ‘ev hapsi’ kararıyla serbest bırakılmıştı. 1 Ağustos’ta itiraz üzerine tutuklanarak tekrar cezaevine gönderilen zanlı ‘ev hapsi’ kararıyla tekrar serbest kaldı. Tacize uğrayan çocuk hakkında koruma kararı olmasına rağmen yaşanan bu akıl almaz olay ise tacizci yönetici için kurban kesilmesiyle ortaya çıktı. Kızın ailesi, zanlının apartmanda yaşayan ailesi ve yeni apartman yöneticileri tarafından işten atılmakla tehdit ediliyordu.

Tacize maruz kalan kızın ablası yaşananları Ekmek ve Gül’e anlatmış, “Bizim bir değerimiz yok. Adamın iki dairesi varsa ve her biri 500 bin lira ediyorsa tacizci de olabilir, tecavüzcü de olabilir, mülkiyet insana her hakkı veriyor. Herkes bize bulaşmasın diyor. Kimse umursamıyor. Çok vicdansız bir yaklaşım olarak görüyorum bunu.” demişti.

Yargı kararını ve yaşananları değerlendiren mağdurun avukatı Sevil Aracı, ev hapsi kararına “Adaletle uzaktan yakından ilgisi yok” diye tepki gösteriyor. Aracı, çocuğun geçtiğimiz hafta intihar girişiminde bulunduğunu, tahliye kararından sonra sanıkla aynı apartmanda yaşayacak olan A.Y. için endişelerinin arttığını söylüyor. “Çocuk ve babası hakkında sanığın ailesinin tehdit ve sözlü şiddeti ile ilgili koruma kararı olmasına rağmen fiziksel olarak da hem koruma kararının uygulanması hem de ev hapsinin uygulanması aynı binada olmalarından dolayı mümkün değil” diyen Aracı kararı şöyle değerlendiriyor: “Verilen tahliye kararından sonra endişelerimiz daha da arttı. Çünkü olaydan dolayı zaten travma yaşayan çocuğun her gün zanlının o binada olduğunu bilerek evine girip çıkması bile onu daima tedirgin eden bir süreç olacaktır.”
‘Ev hapsi’ kararı verilmeden önce zanlının aile üyeleri kanalıyla çocuğun ailesine yönelik hakaret, küfür, iftira ve tehditleri olmuş. Bir de apartmanda oturan komşuları yanlış şahitliğe ikna etmeye çalışmışlar. Aracı, bunlara rağmen ev hapsi kararının verilmesinin adaletle uzaktan yakından ilgisi olmadığını söylüyor. Sanığın 8 ila 15 yıl ile yargılandığını hatırlatan Aracı, en basit hırsızlık olayında bile ilk mahkemeye kadar sanıkların tutukluluğu devam ederken böyle bir olayda tutukluluğun kaldırılmasının doğru olmadığını ifade ediyor.

KORUMA KARARI KAĞIT ÜZERİNDE

Soruşturma sürecinde sanığın babası ve kendine, evinin önüne yaklaşmama, hakaret, küçük düşürücü vs. herhangi bir davranışta bulunmasını engelleyici koruma kararı verilmişti. “Koruma kararı kağıt üzerinde. Herhangi bir denetlemeye tabi tutulmuyor. Aileyi psikolojik ve sosyal anlamda yıpratıyorlar. Çocuk intihar girişiminin ardından psikiyatra yönlendirildi. Ancak ailenin ekonomik durumu zaten kötüyken, adalet arama sürecinde bir de işsizlikle tehdit edildikleri için daha zor koşullarla karşı karşıya kaldılar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü ise bütün bu yaşananlar karşısında sadece ‘Okul başladığında rehber öğretmenleri aracılığıyla destek olacağız’ demiş durumda” diyor Aracı.

EV HAPSİ KARARINI VEREN
GEÇİCİ MAHKEMEYMİŞ!
Sadece avukatlar olarak değil, Adana Kadın Platformu olarak da tepkilerin geniş çapta olması için mücadele edeceklerini söylüyor Aracı: “Ev hapsine yönelik itirazda bulunacağız. Kararı veren mahkeme asıl dosyaya bakan mahkeme de değil. Bu aslında sakat bir yönü. Zanlının avukatlarının itirazı üzerine geçici mahkeme üstün körü bir incelemeyle böyle bir karar almış. Bu kararın iptal edilmesi için elimizden geleni yapacağız. Adana Kadın Platformu olarak da bu süreci takip edeceğiz.”