8 Mart 2025 | Çukurova'da kadınlar talepleriyle alanlarda
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Adana'da, Hatay'da, Mersin'de kadınlar talepleri için alanlardan sesleniyor!
MERSİN

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Emek Partisi (EMEP) Mersin İl Örgütü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı'nda bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı EMEP Mersin İl Yöneticisi Derman Tarancı okudu.

KADINLAR OVP İLE DÜŞÜK ÜCRETLİ İŞLERE MAHKUM EDİLİYOR

Bugün hâlâ kadınların ağır çalışma koşullarına, eşitsizliğe ve ekonomik güvencesizliğe maruz kaldığını ifade eden Tarancı, "Kapitalist sistem, kadın emeğini sömürmeye devam ediyor. AKP iktidarı da dinci-gerici politikalarıyla bu eşitsizliği daha da derinleştiriyor" ifadelerini kullandı. Tarancı, geçtiğimiz yıldan bu yana işçi ve emekçi kadınların, Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planı ile güvencesizlik ve esnek çalışma koşullarına mahkum edildiğini söyledi. "Kadın istihdamı artıyor" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Tarancı, "Kadınlar düşük ücretli, sendikasız işlere mahkum ediliyor. Tarımda, tekstilde, sağlıkta, eğitimde çalışan emekçi kadınların sorunları görmezden geliniyor" dedi.

SIĞINMAEVİ GÜNDEMLERİNDE YOK

Kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çeken Tarancı, "2024'ten bu yana 360 kadın, en çok aile fertleri tarafından öldürüldü. Bu nedenle, 'kadın cinayetleri politiktir' diyoruz" dedi. İktidarın kadın cinayetlerine karşı etkili önlemler almadığını vurgulayan Tarancı, "Kadınlar için sığınmaevi ağı yetersiz. 2024'te açılacağı söylenen bir sığınmaevi hâlâ açılmadı, 2025'te de hedeflenen 2 yeni sığınmaevi Cumhurbaşkanlığı yıllık planında yer almıyor" dedi.

"AİLE YILI" POLİTİKALARINA TEPKİ

Tarancı, "Emekliler yılı ilan edip emeklileri açlığa mahkum eden iktidar, şimdi de 'Aile Yılı' ilan ederek kadınları ev içi sorumluluklarla birlikte esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlamak istiyor. Cumhurbaşkanı, üç çocuk çağrısıyla birlikte, kadınlara esnek çalışma 'müjdesi' verdi. Yani kadınlar hem ev işlerini yapacak hem de düşük ücretli, sendikasız ve sigortasız çalışacaktır" dedi

KADINLAR CAYDIRICI CEZALAR VE EŞİTLİK TALEP EDİYOR

Tarancı, kadınların iş gücüne esnek ve güvencesiz şekilde dahil edilmesini hedefleyen politikaları eleştirerek, kadınların hakları için birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Kadınların güvenceli iş hakkına sahip olması, insanca yaşam ve adil bir ücret alması, iş yerlerinde taciz ve mobbinge karşı etkin önlemler alınması, kadın cinayetlerine karşı caydırıcı cezaların uygulanması, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden kabul edilmesi ve sığınmaevlerinin sayısının artırılması gerektiğini belirtti.

SİLİFKE

Mersin Silifke ilçesinde Yaklaşık 400 kişinin katılımıyla 8 Mart kutlandı. Silifke Anıt Meydanı'na yürüyüş yapan kadınlar ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Av. Ezgi Çağla Gözüuyuklu okudu. Eylemde "Yaşasın 8 mart, yaşasın direnişimiz" "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "İnadına barış, inadına kardeşlik" sloganları atıldı. Emekçi kadın mücadelesinin tarihçesi, kadınların kendi yazdığı şiirlerin sunumu, Silifke Halk Oyunları ekibi gösterisi, Duvarsız Sanat tiyatro gösterisi, Frida Kahlo resim sergisi ve Cihangir Akdemir türküleri eşliğinde miting tamamlandı.

Fotoğraflar: Evrensel


ADANA

Adana’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen mitingde kadınlar, eşitsizlik, şiddet, yoksulluk ve savaşa karşı mücadele çağrısı yaptı. Kasım Gülek Köprüsü’nde bir araya gelen kadınlar, Uğur Mumcu Meydanı’na yürüdü. Kadınlar “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim. Kutsal aileniz sizin olsun” ortak pankartı arkasında yürüdüler. Konuşmaların ardından KESK Erbabı grubu ve sanatçı Özlem Bağlayan sahne aldı. 

GÖKKUŞAĞI ENGELLENMEK İSTENDİ

Miting girişinde polisler kadınların taşıdıkları bazı flamaları içeri almak istemedi. Alana girenleri didik didik arayan polis miting alanında TİP'in açtığı gökkuşağı gökkuşağı flamasını aldı. Başka vie yurttaşın gökkuşağı bandanasını yasak olduğu iddiası ile almak istedi. Tertip komitesinin gelmesi ile sahibi bandanasını taktı. Kadınlar "Gökkuşağı değil, ayrımcılık suç" sloganı ile polisin tutumuna tepki gösterdi. 

Platformun ortak metnini Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) Gülcan Aydin ve Sadet Çağrı Coşkun okudu. Metinde, kadınların emeğinin sömürülmesine, haklarının yok sayılmasına ve yaşamlarına yönelik baskılara karşı dayanışma içinde mücadele etmeye devam edecekleri vurgulandı. Kadın haklarına yönelik saldırıların arttığı belirtilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, kadın cinayetlerindeki artış ve cezasızlık politikalarına dikkat çekildi.

Açıklamada, dünyada her üç kadından birinin fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığı belirtilirken, Türkiye’de kadın cinayetlerinin endişe verici bir boyuta ulaştığı ifade edildi. Özellikle son yıllarda kadın cinayetlerinde artış yaşandığı ve iktidarın cezasızlık politikalarıyla bu durumu teşvik ettiği dile getirildi. Kadınların, birey olarak görülmek yerine aile içindeki geleneksel rollere hapsedilmek istendiği belirtilerek, “Aile Yılı” ilan edilmesine tepki gösterildi. 

KADIN İŞÇİLER KÖLELİK KOŞULLARINA MAHKUM EDİLİYOR

Mitingde kadınların çalışma hayatındaki sorunları da ele alındı. Birçok sektörde kadın işçilerin düşük ücretler, kötü çalışma koşulları ve baskılarla karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Bazı fabrikalarda kadınların kötü havalandırma koşullarında çalıştırıldığı, uzun mesailerle zorlandığı ve tuvalet gibi temel ihtiyaçlarının dahi kısıtlandığı ifade eden kadınlar, Sendikal haklarını kullanmak isteyen kadınların baskılarla karşılaştığı ve grev yasaklarına karşı mücadelede de en önde kadınların yer aldığı dile getirdi. 

Mitingde, kadınlar taleplerini bir kez daha dile getirdi:

• İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin şekilde uygulanması,
• Çalışma hayatında kadına yönelik ayrımcılığın sona ermesi ve güvenceli çalışma hakkının sağlanması,
• Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezaların uygulanması,
• Çocuk, yaşlı ve hasta bakımının kamusal hizmet olarak sunulması,
• Ücretsiz ve nitelikli kreşlerin açılması,
• 8 Mart’ın kadınlar için ücretli izin günü ilan edilmesi,
• Kadın Bakanlığı’nın kurulması.

HATAY

İskenderun'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlar, Suriye’deki Alevi saldırılarına dikkat çekerek, “Savaşa karşı barışın sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

İskenderun Kadın Platformu’nun çağrısıyla Anıt önünde bir araya gelen kadınlar adına açıklamayı okuyan Belgin Ayrancı, “Kadını kamusal alandan, güvenceli çalışma yaşamından çeken onu eve hapseden düzenlemelere aile yılı diyen siyasi iktidar toplumsal cinsiyet eşitliği arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Kadını birey olarak görmeyen, aile içinde toplumsal cinsiyet rollerine hapsedip kamusal alandan uzaklaştırmaya, kadınların emeğini ve kimliğini görünmez kılmaya çalışan siyasi iktidar kabul görmek için taleplerini kredilerle cilalıyor. Yoksulluk kadının eseri olmadığı için bedelini de biz kadınlar ödemeyeceğiz” dedi.


'KADINLAR DİRENMEYE DEVAM EDİYOR'

Suriye’de Alevilere yönelik saldırılara da dikkat çeken Ayrancı, “Kadınların kaçırılması, tecavüz tehdidiyle sindirilmesi, halkın keyfi gözaltılara maruz kalması, işkenceler, faili meçhul cinayetler, sürekli aşağılanma ve yok edilme tehdidi altında yaşamak artık bir olağan hâl almıştır. Buna rağmen, saldırıya uğrayanlar, kendi yaşam haklarını savunduklarında ‘devrik Esad güçleri’ olarak yaftalanmakta ve suçlanmaktadır. Suriye’de hedef alınan Aleviler, Dürziler ve diğer azınlıklar yalnızca kendi varlıklarını ve yaşam haklarını korumaya çalışan sivillerdir. Tüm çatışma, savaş, iktidar, asimilasyon politikalarının yarattığı şiddete rağmen kadınlar canları pahasına direnmeye devam ediyor” diye konuştu.


Fotoğraflar: Evrensel
Manşet fotoğrafı: Evrensel