Yasemin Yazıcı
Git git yükselen seslere yöneldi. Kadınlar, birbiriyle kol kola girmiş yürüyorlardı sıra sıra. Her yaştan kadınlar varsa da çoğunluğu genç kadınlardı… Bedenlerinde inatçı bir karşı duruş vardı.
‘Ne öğretmelisin bu küçük çocuklara? Dersler ezber! Ya nedenler? Çocukların soruları hep hayatlarına ilişkin rüyalarla dolu. Gelin ve damat olmaktan öte bir yol var mı hayatlarında!?’
Kulağına söylenmişti, bir gün bunun başına geleceği. Büyüdüğüne hem seviniyor hem de korkuyordu; lekelenen iç donuna bakarken. Koşar adım karlı avluyu geçti. “Ben kirlendim” dedi.
Bir de evlilik çıkmazlarındaydı. Kocası durduk yere sinirleniyor. Üzerine yürüyor. Ne giyse, biraz süslense kavga çıkarıyordu. Bunalmıştı. Annesinin evine dönmek istiyordu. Anlatamıyordu...
“Kızın gözleri belleğinden silinmişti. Bir bakışı kalmıştı geriye. Onu bir kez daha görse tanımazdı. O an çoktan geçip gitmiş; geçmişin derinliklerinde puslanmaktayken; bugün neden anımsıyordu?”
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.