Yaşanılan ekonomik sıkışmışlığın nedeni emekçilermiş gibi faturası yine emekçilere kesiliyor. İlk tasarruf kamu kurumlarından ve çalışanlarından yapılıyor. İşçiler seçim sonrası ümitle olumlu gelişmeler beklerken tasarruf politikalarının kendilerine nasıl yansıyacağı endişesini taşımaya başladılar.
Her seçim döneminde personel alınması ve yönetim değiştiğinde işten çıkarmalar yapılması çalışanları korkuturken tasarruf tedbirleri bu korkuyu daha da artırdı. Tasarruf tedbirlerinin açıklandığı günün ertesinde belediye işçileri “İşten çıkarmalar olur mu, ilk tasarruf personelden mi olur” diye konuşuyordu. Neyse ki korkulan olmadı.
İşçiler için diğer bir konu servislerdi. Değişen yönetimle araçların yenileneceği konuşulurken tasarruf kapsamında işlemler durduruldu. Servislerin kaldırılacağı, kaldırılması durumunda ulaşımda yaşanacak zorluklar ve toplu taşıma ücretleriyle oluşacak ekonomik yük konuşulmaya başlandı. Şimdilik eski araçlarla servisler hizmet vermeye devam ediyor.
Gündemden düşmeyen konulardan biri de maaşlar. Maaşlar artmış olsa da enflasyonla eriyor. Kesilen vergiler yüzünden maaşlar elimize geçmeden düşüyor. Temmuz ayında yapılan yüzde 20 sözleşme zammına rağmen yetmiyor. Sendikanın ek protokol yaparak ücretlerde ve sosyal haklarda iyileşme talep etmesi tasarruf nedeniyle olumsuz sonuçlanır mı soruları doğuyor.
Bakırköy Belediyesinde tasarrufa bağlı olumsuzluklar henüz çalışanlara yansıtılmadı. Fakat ilerleyen süreçte hükümetin kısıtlamalarının belediye çalışanlarına ve halka nasıl yansıyabileceği belirsiz. Bu noktada asıl görev sendikalara düşüyor. Çalışanların yaşayabileceği hak gaspları ve kamusal hakların gaspı konusunda güçlü bir çalışma yürüterek kamuoyu oluşturması gerekiyor.
Fotoğraf: Pixelshot
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.