Orman yangınları, erken seçim, üçüncü dünya savaşı ve anayasa tartışmaları ile Kayseri’den başlayıp sınır ötesine sıçrayan Suriye ve Suriyeliler haberleriyle temmuz ayına başladık. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in asgari ücretin yeterli olduğu ve asgari ücret artışının olmayacağı yönündeki açıklamalarını, Sincan Süleyman Şah Parkı’nda rastladığımız kadınlarla konuştuk.

Elif, Başkent Organize Sanayinde çalışan genç bir kadın işçi. Elif, Şimşek’in “Asgari ücret yeterli” iddialarına alaycı bir yaklaşımla tepki gösteriyor: “Ekonomik çöküşün de sorumlusu asgari ücretlilerle, EYT’liler. Asgari ücret yeterliyse, Şimşek asgari ücret alsın. Hem devlet tasarruf etmiş olur.”

Türk-İş’in açlık sınırını 19 bin lira olarak açıklamasına da tepki gösteren Elif, “Emekli maaşı, asgari ücret 40 bin olsa bu enflasyonla, bu vergilerle yine yetmez. Ailecek insanca yaşayabileceğimiz gelirimiz olsun istiyoruz. Türk-İş başta ekonomik sorunlar olmak üzere işçilerin sorunlarını çözmek için harekete geçsin, işçileri harekete geçirsin.”

Elif’in işsiz kadın arkadaşı, Şimşek’in asgari ücrete zam istemenin popülist bir tutum olduğu iddialarına tepkili: “Mehmet Şimşek 17 bin 2 lira ile bir ay geçinsin bakalım. Şimşek ailesinin günlük harcaması ne kadardır kim bilir. Biz hakkımızı arayınca popülist mi oluyoruz? İşsiz kaldım. Ekonomiyi biz bozmadık, kim bozduysa faturayı onlar ödesin. Hep birlikte ses çıkarmamız lazım.”

İşçi emeklisi Arzu ve eşi emekliye yüzde 25’lik bir enflasyon artışı verilmesini eleştiriyorlar. Arzu, “Artış gibi gösterdikleri yüzde 25 enflasyon artışı zaten zam değil ki. Ayrıca 6 aylık enflasyon artışı sadece yüzde 25 değil çarşı pazara bakarsan yüzde yüz. Alım gücümüz düştü. Ne artışı?” diyor.

Bir başkası ekonomik sorunların gündemden düşürülmeye çalışıldığına dikkat çekiyor: “Özgür Özel diyor ki ‘Geçim olmazsa seçim olur’ Eee? Seçim oldu zaten. Artık işçiyi, emekliyi oyalamaktan vazgeçsinler. Erdoğan, Özel’i boşuna ziyaret etmedi. Bakın burada 7 kişiyiz. Eskiden emekliler kahveye giderdi, şimdi parklarda vakit geçiriyoruz.”

ERİK LÜKS OLDU

Parkta karşılaştığımız bir başka emekli kadın Zeynep, “Geçen hafta elektriğe ve doğalgaza zam yapıldığı açıklandı. Kimse konuşmadı. Daha maaşları almadan zamlar başladı. Biz bunları takip ediyoruz. Politikacılar ne demiş artık dinlemiyoruz. Gelinim hamile. Canı erik istemiş, bize söyleyememiş, markete gidip birkaç erik yemiş. Durumumuz bu. Oğlum organizede işçi, evli bir de çocukları var. Kiralar yüksek olduğu için evleri birleştirdik.”

‘ÇOCUKLARA HAYAL ETTİĞİMİZ GELECEĞİ SAĞLAYAMIYORUZ’

Üç çocuk annesi Nurgül, ev kadını. Eşi muhasebe bürosunda çalışan Nurgül, çocukları için kaygılı: “Eskiden eşim aylık ücretini alınca plan yapardık kira, faturalar, market, okul masrafı şu kadar diye. Şimdi sadece kirayı ve faturaları ödüyoruz, gerisi Allah kerim. Makarna, bulgur bulduk mu tamam. Çocuklarımıza hayal ettiğimiz bir geleceği sağlayamıyoruz. Okutmak masraflı. Çocuklar kısa yoldan meslek sahibi olsun derdindeyiz. İkizleri meslek lisesine göndereceğiz.”

‘BALKONA BİBER, DOMATES EKTİM ÇARESİZLİKTEN’

Eşi Ostim’de çalışan ev kadını Aynur, “Pazara ayda bir gidiyorum, yeşillik alıp dönüyorum. Balkona biber, domates, maydanoz, nane ektim. Ne olacaksa çaresizlik işte. Ailede durumu iyi olanların eskilerini giyiyoruz. Eşimle yıllarca çalışıp bir ev aldık. Şimdi çalışmıyorum. Kira vermiyorken bu durumdayız. Kirada olanları düşünemiyorum.”

Fotoğraf:Ekmek ve Gül