Liseli genç kadınlar anlatıyor: Cinsiyetçilik her yerde
Liseli genç kadınlar, bu sene 25 Kasım’da eğitimde cinsiyet eşitliği başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin her biçiminin karşısında ses çıkaracaklarını söylüyor.

Takvimler kasım ayını gösterirken İzmir Buca Mevlana Ticaret Meslek Lisesi öğrencileriyle sohbet ediyoruz. Maruz kaldıkları sözlü taciz, eğitim sürecinde deneyimledikleri cinsiyet eşitsizliğinden bahseden liseli genç kadınlar, bu yıl 25 Kasım’da ise “cinsiyet eşitliğine dayalı bir eğitim, şiddetsiz, tacizsiz güvenli alanlar” talebiyle sokakta olacaklarını dile getirdiler.

Genç kadınlardan biri, “Erkekler çoğu yerde özgürken kız öğrencilerin ise kıyafetten saça, makyajdan sürdüğü ojeye kadar eğitimle alakasız, kişisel tercihlerine hocaların karışması onların da bu eşitsizliğin bir parçası olduğunu gösteriyor” dedi. Başka bir öğrenci ise “Sadece okulumuzda değil dünyada olan bir şey bence bu. Toplumumuzda çoğu kişi bu iki cinsi ayırıyor ve onlara birbirinden farklı davranıyor. ‘Kız dediğin evde oturur’ ya da ‘Erkek adam yapar’ gibi cümleler bile bu eşitsizliği destekliyor” şeklinde konuştu.

ŞORT YASAK

Beden eğitimi derslerinde şort, tayt gibi belli başlı kıyafetlerin yasak olduğunu, erkeklerin sözlü ve fiziksel tacizine uğradıklarını aktaran kadın öğrencilerden biri durumu şöyle değerlendirdi: “Bu sözlü/ fiziksel taciz olayları yüzünden beden dersi için rahat kıyafetleri tercih edemiyoruz ayrıca bazı beden hareketlerini yaparken tacize girecek bakışlara maruz kalıyoruz.”

Bir diğeri ise “Erkekler istediğini giyebiliyorken bizler tayt, eşofman, diz altı şort giydiğimiz zaman bile hocaların bizi ‘Bir daha giymeyin’ diye uyarması kadın-erkek eşitsizliğinin bir parçası. Erkekler şort giydiği zaman hiçbir sorun olmuyorken kızlar giydiği zaman herkes cinsel obje gözüyle bakıyor.”

GÜVEN PROBLEMİ YAŞIYORUZ

Kadınlardan biri “Yeri geldiğinde ders dinlemekte bile zorluk çekiyoruz. Bu nedenle okul başarımız düşüyor. Güven problemleri yaşıyoruz ve herkesi aynı davranışta bulunur zannediyoruz. Anksiyeteye yol açıyor ve çoğu öğrenci bu yüzden sesini çıkarıp kendini savunamıyor. İnsan bu durumlara maruz kaldıkça kendini değersiz hissediyor, acaba neden ben diye düşünüp sorunun kaynağını kendisinde zannediyor. Bazı öğrencilerde ise ömür boyu unutamayacakları travmalara sebep oluyor. Okul başarısı da bu durumla beraber düşüyor ve artık okula gelmek bile istemeyeceği noktalara ulaşıyor” dedi.

Liseli genç kadınlar, bu sene 25 Kasım’da eğitimde cinsiyet eşitliği başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin her biçiminin karşısında ses çıkaracaklarını ve ilk önce sınıflarından başlayarak tüm kız kardeşlerini bu mücadeleye omuz vermeye çağıracaklarını söylediler.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül