‘Hayır’da hayır barındıran hayallerimize çağırıyoruz
Kadıköylü yirmi kadının ülkenin tüm kadınları nezdinde ‘HAYIR’da hayır barındıran hayallerini sizinle paylaşıyoruz.

Bir anayasa hazırlanıyor. Başımıza bir çorap örülüyor. Ayşe ve Fatma, Ali ve Veli, Uzun ve Kısa... Ne fark eder? Neden ülkeyi tek bir isim yönetiyor? Yasama onda. Yürütme onda! Bir de yargıyı da merkezine bağladı mı, değmeyin keyfine... Tek bir kişiye, koca bir ülkeyi devretmeyi planlıyorlar.
Biz işçilerin, emekçilerin, gençlerin, biz kadınların bütün bir geleceğimizi ilgilendiren referandum oylamasında ‘HAYIR’ demek için birçok nedenimiz var. Biri isteyecek diye ölmemek, biri isteyecek diye eve kapanmamak, biri isteyecek diye güneşi karanlık günlere hapsetmemek gibi birçok neden...
Bizler Türkiye için kurduğumuz hayallerden söz etmek istiyoruz. Kadıköy'de No Başkanlık No Cry ismiyle bir araya gelen Kadıköylü yirmi kadının ülkenin tüm kadınları nezdinde ‘HAYIR’da hayır barındıran hayallerini sizinle paylaşıyoruz:

Ben Sedef. Yirmi yaşındayım. Şu ara kafamı gerçekten birçok şey kurcalıyor. HAYIR, ben anlamıyorum, bir tutturmuşsunuz kadın diye. Yahu ne yaptı bu kadınlar size? Ne yaptı da eril dilinizin iki lafından biriyle hedefiniz oluyorlar? Alın terini, emeğini ortaya koyan kadınlar size ne yaptı? Artık yeter! Özgürlük ve eşitliğimiz için HAYIR diyoruz. Kadın olmanın güzelliğini tadabildiğimiz günleri hayal ediyoruz...

Adım Ayla. Kedilerimin olduğu gül gibi bir yaşam dileyecekken televizyonda “Emeklilere verdiğimiz sözü tuttuk” diye reklam yaptıklarını gördüm. Kan beynime çıktı! Ayda 10 lira be, 10 lira! Kadıköy’e gidip gelsem, yol parası diye biter. Alay mı ediyorsunuz, dedim ve HAYIR’cı oldum. Hayalim emekliliğimde rahat etmek...

Ben Rojda. Mezopotamya’yla harmanlanmış bir kadınım. Aklım memlekette, sokağa çıkıyorlar ama her köşe başı karakol olmuş. Her an bir şeyler olacakmış gibi korkuyoruz. Yüreğim ağzımda, sabah akşam ailemi arıyorum. Bayramı bile haram kıldılar bize. Savaş istemiyoruz ve HAYIR diyoruz. Hayalim; sevgi dolu bir ülke...

• İsmim Özlem Ertem. Kız çocuklarının eğitimi için harcanan paranın boşa masraf olarak nitelenmediği, gençlerin tüm baskılardan kurtulup entelektüel bağımsızlığa ulaştığı, kadınların siyasette görünür olduğu, çalışmaktan hastalanıp emekliye ayrılmadığımız ve sorun yaratan değil çözüm üreten bir Türkiye istiyorum.

Ben Elif Baydur. Oyuncak bebekler yapıyorum. Bu süreçte o kadar çok hayal kuruyorum ki hangisini söylesem bilmiyorum… Biri ülkenin gündemini sık sık değiştirmesin, insanların psikolojisi bozulmasın, panik atak hastalığı yok olsun istiyorum. Kanserin tedavisinin geliştirildiği ve ücretsiz sağlıktan faydalandığımız bir ülke istiyorum.

• Ben Meral Kaya. Bana dayatılanı değil, istediğim hayatı doya doya yaşamak istiyorum, çok mu? Gecenin karanlığında sokakta özgürce dans edebilmek, tüm dillerde “Seni Seviyorum” diyebilmek ve gökkuşağının bütün renkleriyle birlikte yaşamak istiyorum. HAYIR diyorum. Çünkü çocuğum büyüdüğünde “Biz büyüdük ama kirlendi dünya!” demesin istiyorum...

Ben resim öğrencisi Merve Alturan. Sokaklarda ağız dolusu kahkaha atmak istiyorum. İstediğim gibi eğlenmek istiyor, geceleri hızlı adımlarla yürümemeyi düşlüyorum. HAYIR; ben fırçamdaki boyaya kan bulaşsın istemiyorum.

• Funda Demir olarak; Gezi kuşağı çocuklarının büyüyüp yan yana durmasını, kadın cinayetlerinin durmasını, barış içinde konu komşu yaşamayı ve kış saatinin kalkıp aydınlık bir sabaha uyandığımız bir ülkeyi umut ediyorum...

• Eşitlik denen şeyin gerçek olduğunun kanıtlandığı, kadınların her koşulda istediği şeyi yapmakta özgür olduğu, kadınların bilinçlenmesi ve gelişmesi için her türlü girişimin yapıldığı bir Türkiye istiyorum... İsmim Özge Küçük, güzel yarınları görmek istiyorum.

Adım Tuğçe Altunkaya. Ben kadın ölümlerinin olmadığı, kadın erkek, büyük küçük eşit olduğumuz, özgürce giyinebildiğimiz bir Türkiye istiyorum...



No Başkanlık No Cry ismiyle bir araya gelen Kadıköylü kadınlar çok güzel işler yapıyorlar. Buyrun bu da Kadıköy sokaklarında kadınlara tuttukları mikrofona verilen yanıtlar.

Ben Yelda; bir kadın olarak bu ülkede saygı görmek istiyorum. Hayalini kurduğumuz ne varsa gerçek olsun istiyorum. Mobing uygulamalarını yıkıp, insanca çalışma koşullarına sahip olmak, doya doya yaşamak ve özgür bir dünyaya açılan bir aile kurmak istiyorum. Bu yüzden başkanlık sistemine HAYIR!

• İnsanların huzurlu bir sabahta bana; “Günaydın Burcu” dediği, yardımlaşmanın ve paylaşmanın bitmediği, yeşilin ve mavinin temiz kaldığı bir Türkiye hayal ediyorum...

Adım Melisa Unat. Farklılıklarımızla bir aradalığın muhteşem göründüğü, çocukların çocukluklarını yaşayabildiği, başkalarının umutsuzluğuyla utanmadığımız, bol kahkahalı bir Türkiye hayal ediyorum. Ve BARIŞ, ille de BARIŞ diyorum.

Benim adım aceleci... Aceleci bir kadınım, her şey olup bitsin istiyorum. Doğaya, hayvanlara zarar gelmesin istiyorum. Özgür düşünmek, rahat nefes almak, insani olan bir nesille yaşamak istiyorum. Yani; HERKESİN HAYATINA KİMSE KARIŞAMAZ. HE, NASIL KARIŞAMAZ? BEN BU ŞEKİL GİYİNİRİM, ŞU KADIN ŞU ŞEKİL GİYİNİR...:)


• Masumların ölmediği, önyargısız, peşin hükümlülükten kurtulmuş, askerlerin ve hiç kimsenin ölmediği bir ülke istiyorum. Hacer olarak sayılmak istiyorum.

Ben Seçil Sinanoğlu. Paranın insanların aklını çelmediği, fırsat eşitliğinin olduğu bir düzen istiyorum. Dillerin, dansların, kültürlerin kucaklaştığı bir ülke hatta büyük bir dünya istiyorum! HAYIR; özgürce yaşamak ve paylaşmak istiyorum.

İsmim Fatma Kahveci. Çocukların gülerek büyüdüğü, başörtülü başörtüsüz ayrımının olmadığı, kadın erkek ayrımı yapılmayan, zengin fakir olmayan, eşit yaşadığımız bir ülke hayal ediyorum. Asgari ücretle geçinemezken bu hayaller zor gibi gelse de umudumu kaybetmiyorum...

• Merhaba; ben kadınların ayrımcılığa maruz kalmadığı, özgür olduğumuz, adaletin işlediği, demokrasinin gerçek manada yaşandığı ve ekonomik bağımsızlığı olan bir ülke istiyorum.

Ben Birgül. Bir kadınım, anneyim, işçiyim, öğrenciyim... Hayalim HAYIR’ı ilmek ilmek ören her kadının birleştiği bir ülke... Göbeğim açık gezdiğim, hızma taktığım, özgürce paten kaydığım, çocuklarımla saklambaç oynadığım bir ülke istiyorum... Kapı gıcırtısına oynadığım bir hayat diliyorum! Tribünde bedenime iznim olmadan dokunan tek şeyin Beşiktaş’ın şampiyonluk kupası olmasını istiyorum. Ve biliyorum; “O hayaller HAYIR’lısıyla buraya gelecek!”

Ve bendeniz Kübra! Ben de çıkmasını dilediğim HAYIR’ın ülkeme özgür gazeteciliği getirmesini diliyorum. Kalemime korkunun bulaşmamasını temenni ediyorum. Ayrıca, biz Kadıköylü kadınlar olarak kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek için bir araya geliyoruz, birleşiyoruz. 16 Nisan’da önce HAYIR oyumuzu kullanıp, sonrasında sandığa sahip çıkma sözü veriyoruz. Peki ya siz? Gerçekleştireceğimiz hayallere ortak olmak istemez misiniz?