Merhaba sevgili kadın arkadaşlarım, ben iki çocuk annesi bir ev kadınıyım. Hayatım evde çocuk bakıp yemek, çamaşır, bulaşık, temizlikle geçiyordu ki mahallemizde 8 Mart kutlaması yapılacağını öğrendim. Ben de bu etkinliği düzenleyen arkadaşlarla çalışmalara katıldım.
Ve mahallemizde her kadını etkinliğe katmaya çalıştık birlikte. Başlangıçta üç kadındık ve hepimizin de evde büyük sorumlulukları vardı. Referandum öncesi olmasından dolayı işimiz oldukça zordu. Ama bizler bu etkinliği geçekleştirebilmek için erken uyandık, geç yattık.
Günler çok kısaydı, çünkü bizler ev kadınıydık ve sorumluluklarımız çoktu. Küçük yaşta iki çocuğum var ve erkenden kalkıp onların ihtiyaçlarına yetişiyordum. Bulabildiğim her aralıkta da kadınlara ulaşıp etkinliğimizi anlatarak onları da etkinliğe gelmeye ikna etmeliydim. Gittiğimiz kadınlar hem ülkede yaşananlardan hem de koca baskısından çekinerek bize endişeyle yaklaştılar. “Siyaset var mı, cemaat var mı, kimin işine yarar bu toplanma, kim bizi duyacak, ne gerek var?” gibi endişe dolu sorularla karşılaştık.
Benim gibi heyecanlananlar da vardı elbette, mahallemizin bir kadın derneği olsun diyenler de. Bunlar bize güç veriyordu. 8 Mart etkinlik günümüz geldiğinde çok heyecanlıydık. Coşkuyla, halaylarla, sohbetlerle etkinliğimizi gerçekleştirdik. Kadınlar sırayla söz aldı ve taleplerini sıraladı; kimi ücretsiz kreş istedi, kimi savaşların bitmesini... Başka bir kadın iş yerlerinde emek sömürüsünün, tacizin, küçük çocukların çalıştırılmasının son bulmasını istedi. Talepler elden ele dilden dile geçerken anladık ki mahallemizdeki kadınların böylesi bir buluşmaya çok ihtiyacı varmış. Etkinlik sonrasında görüştüğümüz kadınlar da aynı fikri paylaştı bizlerle...
İlgili haberler
Soframızı bu sefer konuşmak için kurduk
Tacizden, tecavüzden, şiddetten usanan kadınlar bu kez kendileri için toplanmıştı bir masa etrafında...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.