Eskişehir’de bir öğleden sonra... Sokağa çıkıp, market, pazar alışverişindeki insanlara bakıyoruz. Ramazan öncesi acaba dolacak mı torbalar bu pahalılık karşısında diye düşünüyoruz. Tabii ki beklentimiz boşuna. Birkaç insan elinde azıcık erzakla yüzlerde hüzün, akıllarda “Nereye kadar gidecek böyle?” sorusuyla devam ediyor. Marketteki raflara bakıyoruz. Meyveler, sebzeler çift haneli fiyatların olduğu etiketlerin altında, bu fiyatlarla nasıl girecekler evlerin mutfağına? Ateş pahası denilen ortamda yürekler yanıyor “Ya yavruları doyuramazsak” telaşıyla. Pazarda pazarcılar insanları tezgahlara davet etmiyor. Her yer tenha, fiyatlar da uygun değil. Olmaz bu böyle, söyleyin derdinizi mikrofona, desek de konuşmuyorlar asla. Diyoruz anlatın içinizden geçenleri, yok diyorlar olmaz alırlar bizi de içeri. Kimi bakakalıyor ardımızdan aklından geçip de dile getirmediklerinin verdiği ıstırapla, kimi kaçıyor adeta sözlerine verilecek hükmün korkusuyla. Bu ramazanda ne bereket var sofralarda ne umut var insanlarda. Neyin bayramı olacak bu ayın sonunda bilemiyoruz. Umut ediyoruz ki mücadelenin ışığı dolsun yuvalara, boş kalmasın torbalar aş olsun mutfakta, dertler şifa bulsun sonunda.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel