Merhaba Ekmek ve Gül okurları,

Ankara’nın Sincan ilçesinde PTT bünyesinde hizmet veren taşeron şirkette dağıtıcı yani ‘postacı’ olarak çalışan bir kadın olarak yazıyorum sizlere... İşimiz gerçekten çok ağır, yağmur çamur, soğuk demeden sırtımızda bir sürü yükle, kapı kapı dolaşarak evi geçindirmeye çalışıyoruz. Bizlerle aynı işi yapan kadrolu postacılarla ay sonu aldığımız maaş ve onlara sunulan imkanlar açısından oldukça farklı durumdayız. AKP iktidarından beri her dönem oy verdim, her seçim döneminde “sizi kadroya alacağız” diyerek bizleri kandırdılar. Ancak bu durum kamuda çalışan işçilere kadro verildiği dönemde PTT çalışanlarına “siz kapsam dışısınız” diyene kadardı. Ben ve birçok arkadaşım artık AKP’nin de bizler açısından kapsam dışı olduğunu, bundan sonra AKP’ye oy vermeyeceğimizi kendi aramızda çok konuştuk.

HER AY DAHA FAZLA BORÇLANIYORUZ

Aldığımız maaşla elektrik, su, telefon, doğalgaz, çocukların ihtiyaçları derken ay sonunu getiremiyoruz. Eşim Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde metal işçisi. Sürekli gece çalışıyor, izin gününde de bir inşaatta bekçilik yapıyor. 3 çocuğumuz var, her şey ateş pahası. Hayat gerçekten çok zor. Asgari ücrete zam yaptıklarını söylüyorlar. Bizler zaten her ay daha fazla borçlanıyoruz. Gıda ürünlerine, elektriğe, doğalgaza, her şeye aylar öncesinden zamlar yapıldı. Asgari ücrete yapılan zam ise çok az. Bence 5 ay sonra zamlar karşısında asgari ücret eriyecek her sene olduğu gibi...

KAPI AÇILDIĞINDA ASIK SURATLARLA KARŞILAŞIYORUM

İnsanlar çok mutsuz, sinirli. Herkes geçim sıkıntısı çekiyor. Sincan, Ankara’da AKP’ye en çok oy çıkan ilçe. Bu aralar kapanan dükkanlar, iflas eden küçük esnaf oldukça fazla. Evlere sürekli icra belgesi götürüyorum. Kapı açıldığında asık suratlı, kızgın gözlerle çok fazla karşılaşıyorum. Doğalgaz ve elektrik faturasını ödeyemediği için sayaçları sökülen ev sayısı da bir o kadar fazla. İnsanlar gerçekten krizi her geçen gün daha çok hissediyor.

2018 yılı bitip, yeni bir yıla başlarken çocuklarımın geleceği için oldukça kaygılıyım. Hani derler ya “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” diye, 2019’un gelişi de 2018’den belli. Bir kadın olarak, bir anne olarak, sorunlarımız etrafında haklarımız için birleşeceğimiz yeni bir yıl olmasını diliyorum...