01.08.1818 günü Nantucket Massachusetts’te gözlerini açtığında, Maria Mitchell için herkesten farklı göreceği, evrene gözlerini dikeceği ve gözlerindeki yıldız tozundan bir iz bırakacağı hayat başlamıştır. Kendisi daha sonra bizi kütüphaneci, gök bilimci, bilim kadını, öğretmen, hak savunucusu olarak selamlayacaktır. Hadi biraz yakınlaşalım hayat ışığına, gelecekten konuk olalım.
Maria, William ve Lydia Coleman Mitchell’in on çocuğunun üçüncüsüydü. Quaker inancına sahip ailede oğlan ve kız çocuklar aynı kalitede eğitim alıyorlardı. Quaker dininin ilkelerinden biri cinsiyetler arasında entelektüel eşitlikti. Maria için bu şanstı zira doğduğu çağda kız çocuklarının böyle bir eğitim alması söz konusu değildi. Fakat Maria’nın en büyük şansı neydi biliyor musunuz? Sizi daha fazla merakta bırakmadan cevap vereyim, babasıydı..
Gökbilimci ve öğretmen olan babası on çocuğunu da, akşamları yıldızları gözlemlemek için üst kata çıkarırdı. Maria’nın kardeşleri tarafından babası için yapılan bu görevin, Maria için gökyüzünün tutkuya dönüşerek hayatın anlamı haline geldiğini söyleyebiliriz. Maria’nın hayatındaki yön bulabileceği kutup yıldızı belki de babasıydı.
Maria 12 yaşındayken evet yazım hatası yok henüz 12 yaşındayken, babasıyla güneş tutulmasını gözlemleyerek, evlerinin konumunu hesaplamasına yardımcı oldu. Denizcilerin 14 yaşına geldiğinde, uzun balina avcılığı yolculukları için hayati seyir hesaplamaları yapması için Maria’ya güvendikleri söylenmektedir. Yerel bankanın çalışanı ve Harvard Üniversitesinin Cambridge, Massachusetts’teki gözlemeviyle irtibatta amatör bir astronom olan babası tarafından bilimi sürdürmeye teşvik edildi.
Maria’nın okuldaki ilk yılları Elizabeth Gardener’in küçük okulunda geçti. Daha sonra babasının okul müdürü olduğu Kuzey Gramer okuluna gitti. Babası tarafından kurulan okul kapandığında, Cyrus Peirce’nin genç bayanlar okuluna gitti. Maria, Cyrus Peirce’nin Genç Bayanlar Okuluna katıldı ve 16 yaşında eğitimini tamamladıktan sonra, 1835’te Cyrus Peirce için bir süre öğretim asistanı olarak çalıştı. 17 yaşında matematik ve fen bilimleri eğitimi veren bir okul açtı. Diğer okullardan bir farkı vardı. Maria açtığı okulda beyaz olmayan bireylerin eğitim almasına izin veriyordu. Tabii ki kadın hakları ve insan hakları konusunda bulundukları çağ düşünülünce tartışma yaratacak bir uygulamaydı. Kendi okulunun açılmasından bir yıl sonra 1836 yılında, Nantucket Atheneum’un ilk kütüphanecisi olma pozisyonu verildi ve 20 yıl boyunca orada çalıştı. Her gün Atheneum’da çalıştıktan sonra astronomik çalışmalarına gece devam etti.
1 Ekim 1847’de Maria, babasının çalıştığı Pasifik Bankasının çatısında, iki inçlik bir teleskop kullanarak kutup yıldızının beş derecesinde, grafiklerinde görünmeyen küçük, bulanık bir nesne gördü. Bir kuyruklu yıldız keşfetmişti. Amerikalı bir kadın astronom tarafından kuyruklu yıldızı ilk keşfeden kişi olarak Danimarka Kralı Frederick VI’dan bir ödül aldı. ‘‘Bayan Mitchell’in Kuyruklu Yıldızı”nın keşfiyle Maria dünya çapında popülerlik kazandı ve astronomiye katkısı ile tanındı. Bugün bu kuyruklu yıldızın resmi adı C / 1847 T1’dir. Maria dünya çapında bir kuyruklu yıldız keşfeden üçüncü kadındı. (Diğerleri; her ikisi de Alman astronomlar Caroline Herschel ve Maria Margarethe Kirch’dir).
1848’de Amerikan Sanat ve Bilim Akademisinin ilk kadın üyesi oldu. İki yıl sonra, Amerikan Bilim İlerleme Derneğine seçilen ilk kadındı. Bu önemli derneklerin ve astronomi kurumlarının bir parçası olduktan sonra, Venüs gezegeninin pozisyon tablolarını hesaplayan ABD Denizcilik Almanak Bürosu’nda çalıştı. Daha sonra ABD ve Avrupa’yı dolaşmak için 1856’daki Atheneum’daki görevinden istifa etti.
1865 yılında Vassar Kolejinde astronomi profesörü oldu ve ilk kadın olarak fakülteye atandı. Öğretmenlik kariyeri boyunca, niteliklerine rağmen, birçok genç erkek profesörden daha az para kazandığını keşfetti. Ücret artışı talep etti. Erkek profesörlerle eşit ücret için savaştı ve savaşı kazandı. Kız öğrencileri sınıf çalışması ve gök gözlemleri için gece dışarıda gözlem yapamıyordu. Üstelik astronomiyle ilgili eğitim alırken… Neden mi? Cinsiyet ayrımcılığından.. Maria buna da meydan okudu ve kız öğrencileri için savaşı kazandı.
1869’da Amerikan Felsefe Topluluğuna seçildi. Amerikan Üniversite Kadınları Birliği olan Amerikan Kadın Gelişimi Derneğine 1873’te üç yıl boyunca başkanlık yaptı. 1876’da ülkenin yüzüncü yılında “Bilimde Kadınlara İhtiyaç” başlıklı önemli bir konuşma yaptı. Köleliği protesto etmek ve çabalarını göstermek için pamuktan yapılmış giysiler giymeyi bıraktı.
Vassar Koleji’nde astronomi profesörü olarak görev aldığı sürede araştırması güneş lekelerinin izlenmesi ve fotoğraflanmasını içeriyordu. 1878’de, Denver, Colorado’dan bir güneş tutulması gözlemlemek için öğrencileriyle yeni tamamlanan kıtalararası Pasifik Demiryolunda 3 bin kilometre yol kat ettiler, kamplarını yaptılar ve teleskoplarını Rocky Dağları manzaralı açık bir ovada kurdular.
Maria ve öğrencileri, her açık günde Güneş’i fotoğrafladılar ve böylece, Maria’nın ABD Denizcilik Almanak Bürosunda çalıştığı zamanlardan itibaren, uzun yıllardır hesapladığı gezegenin Merkür transitini ve daha nadir olan Venüs geçişini fotoğraflayabildiler.
Maria’nın favori gezegenlerinden ikisi Jüpiter ve Satürn’dü ve Vassar Kolejindeki yılları boyunca, bu gezegenlerin yüzeyi hakkında araştırmalarına devam etti ve aynı zamanda yıldızları fotoğrafladı. Hem güneşi hem de yıldızları fotoğraflamak için kullandığı aparat kendisine aitti ve bu fotoğrafların plakalarını gözlemevinin dolaplarından birinde sakladı. Çalışmaları, öğrencileriyle birlikte, 1818 yılında Yale’de Benjamin Silliman tarafından kurulan Silliman Journal’da yayımlandı.
Maria mücadelelerle geçirdiği çalışma hayatı boyunca astronom, öğretmen olarak birçok başarı kazanmıştır. Bunun yanında kadın hakları, insan hakları savunulmasında da sosyal başarıları göz ardı edilemez. 1888 yılında emekli olmuştur. 1889 yılında ölümüne kadar penceresinden gökyüzünü gözlemlemeye devam etmiştir. Hayatı boyunca eline yüzüne yıldız tozu bulaştıran, gökyüzüne tutkusu hiç azalmayan Maria’nın anısına, Ay’daki bir kratere ismi verilmiştir.
Hayatınızdaki yol gösterici Kutup Yıldızı’nız Maria’nın babası gibi belki vardır, belki yoktur. İçinizde bir yerde kendinizden güç aldığınız bir yıldız yaratıp hayatınıza yön verebilirsiniz. Gücünüzün, yaratıcılığın, mücadelenin farkına varıp, hayata kuyruklu yıldız gibi iz bırakabilirsiniz. İlerleyin durmayın..
Kaynak: Bu yazı 19 Temmuz 2019’da Gaia dergide yayımlanmıştır.
İlgili haberler
GÜNÜN BİLİM İNSANI: Marie Curie
O küçüçük dünyamda Marie Curie’nin ansiklopedideki tek kadın bilimci olması dikkatimi çekmişti. Gari...
GÜNÜN BİLİM KADINI: Esther Lederberg
Çalışmaları bilimin birçok alanına öncülük etmesine rağmen görmezden gelinen bir bilim kadını: Esthe...
GÜNÜN BİLİM KADINI: Grace Hopper
Tümamiral Grace Murray Hopper Amerikalı bilgisayar bilimcisi ve ABD donanmasında rütbeli askerdir.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.