‘Pandemide kadınlar’ anketi: Artan sorunlara karşı yan yana gelme ihtiyacı çoğaldı
Emek Partisi Ankara İl Örgütünün, karantina sürecinde Ankaralı kadınların yaşam koşullarının nasıl etkilendiğine dair yaptığı anket çalışmasından izlenimleri Buse Vurdu anlattı.

Emek Partisi Ankara İl Örgütü, karantina sürecinde Ankaralı kadınların yaşam koşullarının nasıl etkilendiğine ilişkin bir anket çalışması başlattı. Haziran ayı ortasında başlayan anket çalışması, geçtiğimiz günlerde sonlandırıldı. Ankette, kadınların bu süreçte ev işleriyle meşguliyeti, kadına yönelik şiddetle karşılaşıp karşılaşmadıkları ve hanenin ekonomik durumunun nasıl etkilendiği gibi konularda sorular soruldu. Anket çalışması boyunca Batıkent’in Kardelen ve Turgut Özal mahallelerinde yüz kadınla gerçekleştirilen görüşmelerde gözlemlerimizi kaleme aldık.  

Kardelen ve Turgut Özal mahalleleri, Batıkent’in en kalabalık iki mahallesi. 53 bin kişilik nüfusuyla Ankara’nın en hızlı büyüyen mahallelerinden biri olan Turgut Özal Mahallesi’nin ardından 37 bin kişilik nüfusuyla daha eski bir mahalle olan Kardelen Mahallesi geliyor. Birbirine komşu olan bu iki mahallenin sakinlerinin yaşam koşulları ve mahallelerin dokusu aslında birbirinden önemli ölçüde farklı. Turgut Özal Mahallesi, daha çok son 10 yılda Keçiören, Sincan ve Çankaya’nın emekçi mahallelerinden gelen memurların, nispeten iyi gelirli özel sektör çalışanlarının ve civardaki sanayi bölgeleri olan OSTİM ile İvedik esnafının yaşadığı bir mahalle. Kardelen Mahallesi ise Batıkent’in kuruluş amacı olan, işçilere ucuz konut sağlanması için oluşturulan kooperatifler aracılığıyla zamanında mahalleye yerleşmiş işçi emeklilerinin, tek çalışanlı memur ailelerinin, OSTİM ve İvedik işçilerinin, yani daha dar gelirli ailelerin yaşadığı bir mahalle.

Mahallelerin bu farklı yapısını yerleşimde de kolayca görmek mümkün. Turgut Özal Mahallesi daha çok yeni yapılan çok katlı, lüks sitelerden meydana gelirken Kardelen Mahallesi ise bir kısmı müstakil, bir kısmı apartman tipinde nispeten mütevazı ve daha eski sitelerden oluşuyor. Birbirine komşu olan bu iki mahallenin arasında kimi geçiş bölgeleri yok değil. İşte biz de anketimizi esasen Kardelen Mahallesi ile Turgut Özal Mahallesi’nin daha mütevazı sitelerinde yaşayan kadınlarla gerçekleştirdik.

KADINLAR EVLERE KAPANMAK ZORUNDA KALDI

Kardelen Mahallesi’nde görüştüğümüz kadınların yüzde 95’i koronavirüs pandemisi nedeniyle evde kalmak zorunda kaldıklarını ifade ettiler. Özellikle evlerde yaşlıların ya da kronik rahatsızlığı olanların bulunması kadınları tamamıyla eve kapanmaya zorlamış. Görüşmelerimiz sırasında 2-3 ay boyunca evden alışveriş için bile çıkmadığını ifade eden kadınlar olduğunu söyleyebiliriz.

SÜRECİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ YIPRATICI OLDU

Kardelen Mahallesi’nde anket yaptığımız kadınların çoğunluğunu çalışmayan kadınlar oluşturuyor. Pandemi süreci öncesinde de günün büyük çoğunluğunu evde geçirdiklerini ifade etmelerine karşın zorunluluktan eve kapanma halinin kadınlar üzerinde oldukça yıpratıcı psikolojik etkileri mevcut. Sosyal çevresinden uzaklaşma, ekonomik problemler, evin artan yüküyle boğuşma ve artan ev içi şiddet, kadınların birçoğunda uykusuzluk, gerginlik, depresyon, anksiyete gibi sonuçlara yol açmış. Görüşmelerimiz esnasında kadınların “Karantina süreci nasıl geçti?” sorusuna ilk elden verdikleri yanıtlar bunları gösteriyor.

İŞTEN ÇIKARILMA VE ÜCRETSİZ İZİN YAYGIN

Çalışan kadınlar açısından ise tablo oldukça karanlık. Çalışan mahalleli kadınların önemli bir kısmı ya ofis veya iş yerlerinde yemek, temizlik gibi işlere bakıyor ya da çocuk ve yaşlı bakımı gibi işler yapıyor. Bu işlerde çalışan kadınlardan pandemi sürecinde ekonomik bir sarsıntı yaşamadan hayatına devam edebilen neredeyse yok. Kadınların tümü ya işten çıkarıldığını ya da ücretsiz izne ayrıldığını ifade ediyor. Üstelik bu sarsıntılar yalnızca kadınlarla da sınırlı değil. Aynı süreçte aile içinde işten çıkarılan ya da ücretsiz izne ayrılan birden fazla kişinin olduğu birçok aile mevcut. Ek olarak, görüştüğümüz kadınlardan hiçbiri bu süreçte herhangi bir yerden bir yardım alamamış. Pandemi sürecinin endişesinin üstüne evi nasıl geçindireceklerinin kaygısı ve elde avuçtakini yettirme çabası eklenmiş.

KADINLARIN YAKLAŞIK YARISI ŞİDDETE TANIK OLDU

Anket sonuçlarına göre tüm bu süreçte kadına yönelik şiddetin de oldukça fazla arttığını söyleyebiliriz. “Bu süreçte kadına yönelik şiddetin arttığını düşünüyor musunuz?” sorusuna kadınların yaklaşık yüzde 90’ı “evet” yanıtını verirken, yarısına yakını ise bir şiddet olayına şahit olduğunu ifade ediyor. Doğrudan kendisinin şiddete uğradığını ifade eden kadınların sayısı ise azımsanamayacak kadar yüksek. Görüştüğümüz kadınlardan kendisine şiddet uygulayan erkek evdeyken bunu söylemekten geri durmayan; komşusuna, yakınlarına derdini açıp yardım isteyen; can havliyle polis çağıran kadınlar olmuş.

TARTIŞMALAR VE BOŞANMALAR ARTTI

Tabii bunlar işin yalnızca fiziksel şiddet boyutu… Sohbet ilerledikçe “Kocam normalde iyidir ama bu süreçte çok kavgalarımız oldu”, “Boşanma aşamasına geldik”, “Evin içinde kocamla durmak istemiyordum” diyen kadınlar da bir hayli çok… Özellikle ekonomik problemlerinin ve evde kapalı kalmanın tartışmaları artırdığını ifade ediyorlar. Kadınların neredeyse yüzde 60’ının çevresinden birileri bu süreçte boşanma kararı almış. Süreç biraz daha uzun sürse kendilerinin de bu aşamaya gelmelerinin uzak ihtimal olmadığı düşüncesindeler…

FATURA VE MUTFAK MASRAFLARI ÇOĞALDI

Turgut Özal Mahallesi’ne göz attığımızda ise daha farklı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Kardelen Mahallesi’ne göre daha çok çalışan kadının bulunduğu bu mahallede anket sonuçlarına göre ekonomik sorunlar daha çok faturaların ve mutfak masraflarının artışı şeklinde kendini göstermiş. Kimi ailelerde işten çıkarma, iflas gibi durumlar yaşansa da kadınlar sorunu daha çok fatura ve mutfak masrafları üzerinden tarif ediyor.

EVDEN ÇALIŞANLARIN YOĞUNLUĞU ARTTI

Mahallede çalışan kadınların bir kısmı ücretli izne ayrılırken bir kısmı ise evden çalışmaya devam etmiş. Ücretsiz izne ayrıldığını ifade eden az. Evden çalışan kadınlar açısından karantina sürecinin oldukça yoğun geçtiğini söyleyebiliriz. Görüştüğümüz bir kadın durumu şöyle özetliyor: “Sabahtan akşama kadar o kadar yoğun çalışıyordum ki alelacele iki lokma yemek yemek dışında hiçbir şeye vaktim kalmıyordu”.

ÇALIŞAN KADINLAR İÇİN BİRAZ MOLA…

Ücretli izne ayrılan ya da çalışmaya devam eden ancak sokağa çıkma yasaklarında evde kalan Turgut Özal Mahallesi kadınları açısından ise bu süreçler kendilerine vakit ayırabilmenin, yeni uğraşlar bulabilmenin vesilesi olmuş. Normalde gün içerisinde iş yerlerinde olan, akşam da evin işleriyle uğraşan kadınlar açısından biraz dinlenebilmek ve aileleriyle vakit geçirebilmek mümkün olmuş.

KADINLARIN YAN YANA GELME İHTİYACI ARTTI

Görüşmelerimiz kadınların pandemi sürecinde yan yana gelerek birbirleriyle dertlerini paylaşmaya, birbirlerinden destek almaya, birlikte bir yol aramaya çok ihtiyaçları olduğunu gösteriyor. En başta “Kısa bir anket yapacağız” diye kapıda ikna etmeye çalıştığımız kadınların çoğunun, sorular ilerledikçe açılıp evlerine davet etmeye, içecek bir şeyler ikram etmeye veya yine görüşmeye çağırdıklarını söyleyebiliriz. Hastalık korkusu belli ölçülerde devam etse de kadınların sorunlarının yakıcılığı karşısında hissettikleri bu yan yana olma ihtiyacı belli ki daha ağır basıyor. Önümüzdeki süreçte bu ihtiyacı karşılayabilecek birliktelikleri oluşturmak ve güçlendirmek için kolları biraz daha sıvayacağız…


İlgili haberler
Pandemide pazara çıkamadık, fiyatlar hâlâ pahalı

Gülsuyu Mahallesi’nde kurulan pazarda, kadınlara pazar fiyatlarını ve pandemi sürecinde gıdalara ula...

GÜNÜN ANKETİ: Kovid-19 pandemi sürecinin kadına yö...

Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden üç akademisyen ‘pandemi sürecinin aile içi şiddete...

Pandemide bir sığınmaevi deneyimi: Bebeğe mama, ih...

1 kutu bebek mamasını bulup buluşturamayan, bunu büyük bir sorun haline dönüştüren, bir kadını “koru...