Hükümetin hadım ve 12 yaş ısrarı tasarıda
Çocuk istismarında Hükümetin haftalardır gündeme getirdiği yasa tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu. Uzmanlar tasarıyla ilgili koruyucu önlemlerin eksikliği noktasında uyarılarda bulunuyor.

Türkiye’nin en önemli gündemlerinin başında gelen çocuk istismarı konusunda hükümet haftalardır gündeme getirdiği yasa tasarısını TBMM Başkanlığına sundu. Tasarıda hadım, ceza artırımları ve çocuklar arasında 12 yaş ayrımı, yayın yasağı gibi maddeler dikkat çekerken çocuk hak örgütleri ve çocuk istismarı konusunda alanda çalışmalar yapan uzmanlar, asıl olarak koruyucu önlemlerin eksikliği noktasında uyarılarda bulunuyor.

TASARIDA NE VAR?
* Çocuk istismarı konusunda yıllar boyu çalışmalar yapmış uzman ve örgütlerin görüşlerini kulak ardı eden hükümet tasarıda ‘hadım’da ısrarcı oldu. Bu durum tasarıda cinsel suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar hakkında tahliye edilme tarihinden 3 ay öncesinden başlamak üzere tahliyeden itibaren 5 yıla kadar, ayakta veya yatarak cinsel isteğin ilaçla baskılanması işlemi uygulanacak.

12 YAŞ AYRIMI YAPILIYOR
* Tasarıda 18 yaşından küçüklerin hepsi çocuk olarak tanımlanmadı, yaşa göre kademeli ceza istendi.
Tasarıya göre, çocuğun cinsel istismarı suçu için öngörülen hapis cezasının üst sınırı 20 yıldan 40 yıla çıkarılacak. Suçun 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı işlenmiş olması halinde ise 30 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Cinsel istismar suçlarına ilişkin yasa tasarısına göre, 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı cebir ve tehditle veya silah kullanmak suretiyle cinsel istismar suçu işlenmesi halinde müebbet hapis cezası verilebilecek.
Suçun, “cebir, tehdit, silahla işlenmesi” ve “birden fazla kişi tarafından, yakınları tarafından, nüfuz kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi” gibi unsurları da içermesi durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.
Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, müebbet hapis cezası yerine verilecek 25 yıl hapis cezası, 40 yıla çıkarılıyor.
Süreli hapis cezaları için belirlenen süre ise 40 yıldan fazla olamayacak.
Çocuğun fuhşa teşvik edilmesi suçuna ilişkin öngörülen adli para cezasının alt sınırı da 2 bin günden başlayacak.
Tasarıya göre, hükümlü, çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 50 yılı, müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde ise 40 yılı cezaevinde iyi halli olarak geçirmesi durumunda koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecek.

YAYINLAR KISITLANABİLECEK
* Tasarıdaki tartışma yaratacak maddelerden biri de yayın yasağı öngören madde. Buna göre, cinsel istismar suçu mağduru çocuğun “yüksek yararı” gerektiriyorsa, soruşturmanın başlangıcında, olayla ilgili internet de dahil basın yayın organlarında yayın kısıtlanabilecek, yayın yasağı konulabilecek, içerik çıkarılabilecek ve erişim engellenebilecek.
Bu kararlara rağmen yayın yapılırsa bin liradan 20 bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılacak. Ancak “çocuğun yüksek yararı”na ilişkin bir açıklama yapılmıyor. Öte yandan çocuk ve kadına yönelik suçlarda kamuoyu tepkisinin ceza artırımına ve cezasızlığın önüne geçtiğine dair bir çok örnek bulunurken yayın yasağı getirilmesinin cezasızlığa yol açabileceği yönünde uyarılar var.

MAĞDURUN İFADESİ YENİDEN ALINMAYACAK
Cinsel suç mağdurlarının tekrarlanan mağduriyetini önlemek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla özel merkezler kurulacak. Sağlık Bakanlığınca kurulacak bu merkezler, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu bulunan yerlerde olacak.
Cinsel suç mağdurlarının ifadesi bu merkezlerde Cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıyla alınacak. Mağdurun rızasının bulunması halinde ifade sırasındaki görüntü ve sesleri kayda alınacak. Mağdur çocukların ifadesinin alınmasında bu kayıt zorunlu tutulacak.
Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk bulunan haller dışında soruşturma ve kovuşturmada mağdurun ifadesi yeniden alınmayacak, bu merkezde alınan ifadeyle yetinilecek.

MAĞDUR İLE SANIK AYNI ORTAMDA BULUNMAYACAK
Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında çocuk mağdurun kovuşturma aşamasında ifadesinin alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk varsa bu işlem, mağdur çocuk ile sanığın aynı ortamda bulunmayacağı şekilde, mahkeme veya görevlendireceği naip hakim tarafından bu merkezlerde uzmanlar aracılığıyla yerine getirilecek.
Cinsel suç mağdurlarının beden muayenesi ile vücuttan örnek alınması işlemleri, adli tıp uzmanı veya yokluğu halinde uzman hekim tarafından bu merkezlerde yapılacak.

ÇOCUKLARIN BULUNDUĞU İŞ KOLLARINDA ÇALIŞAMAYACAKLAR
Tasarı, Türk Ceza Kanunu'nda sıralanan bazı suçlardan haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanların; kamu veya özel sektöre ait çocuk hizmet birimleri, adli görüşme odaları, okul, okul servisi, okul kantini, yurt, kreş, gündüz bakımevi, çocuk kulübü, çocuk parkı, oyun bahçesi, oyun salonu gibi çocukların yoğun olarak bulunduğu iş kollarında çalıştırılamayacağı ve bu yerleri işletemeyeceği hükmünü öngörüyor.
Vücuda organ veya sair bir cisim sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulanmaktan, reşit olmayanla cinsel ilişkide bulunmaktan, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapmaktan, bunların kullanılmasını kolaylaştırmaktan, bir çocuğa müstehcen görüntü göstererek, okumaktan, bunların içeriklerini çocukların girebileceği yerlerde göstermekten, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanmaktan ve fuhuştan mahkumiyet kararı bulunanlar, bu yerlerde çalışamayacak.
Belirtilen önlemlerin uygulanması, hükmün kesinleşmesiyle başlayacak ve cezanın tamamen infazından itibaren 5 yıl süreyle devam edecek. Bu suçlardan hakkında kovuşturma bulunanlar yönünden mahkemece karar verilmesi halinde çalıştırma ve işletme yasağı ile adres bildirme yükümlülüğü tedbiri uygulanabilecektir.

DEVLET MEMURLUĞUNA ALINMA ŞARTLARI ARASINA EKLENDİ
Devlet Memurları Kanununda yapılan düzenleme ile de çocukların cinsel istismarı suçundan mahkum olmama koşulu, devlet memurluğuna alınma şartları arasında yer alacak.

NELER YOK?
Tasarıda hükümetin ‘hadım’ ısrarı dikkat çekerken özellikle önleyici tedbirler konusunda hiçbir maddenin yer almaması dikkat çekti.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER YOK
Çocuk hak örgütlerinin ve çocuk istismarı konusunda çalışma yapan uzmanlar, çocuk istismarı konusunda hazırlanacak yasada ilk olarak önleyici tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Çocukların mağdur edilmesinin, istismara uğramasının engellenmesi için öncelikle çocukların kendi başlarına, özgür ve iradesi olan bireyler olarak kabul edilmesi için toplumda farkındalık yaratacak bir sistem kurulmalı.
Suça maruz kalan çocuğun başvurabileceği ve çocuğun kendisini güvende hissedeceği mekanizmalar oluşturulmalı. Yine istismara engel olabilmek için annenin ve çocuğun hem ekonomik hem de toplumdaki yeri bakımından güçlendirilmesi gerekir. Ancak Meclise gönderilen tasarıda bunlara ilişkin herhangi bir düzenlemeye er verilmedi.

KAMU GÖREVLİLERİNİN EĞİTİMİ GÜNDEMDE DEĞİL
İstismar mağduru çocukla karşı karşıya gelen kamu görevlilerinin doğru olmayan davranışları nedeniyle mağdur çocukların kendilerini güvende hissetmediği için davalarında vazgeçtiği, karakoldan ‘doğru söylediğini nereden bilelim’ diyerek evine gönderildiği ya da mahkemelerde çocuğun anlattıklarına ve hatta sağlık raporlarına inanmayan hakimlerin sanıkları ceza vermeden salıverdiği pek çok olay yaşanırken buna dair hiçbir önlem de tasarıda yer almadı. Suça maruz kalan çocukla yüz yüze gelebilecek alanlarda çalışan, polis, jandarma, sağlık görevlisi ve yargı mensuplarını eğitimi konusunda da tasarıda herhangi bir madde yer almıyor.

İYİ HAL İNDİRİMİNE DOKUNULMADI
Kadın cinayeti ve çocuk istismarı davalarında tepkiye neden olan “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimlerinin kaldırılması talebi de göz ardı edilerek tasarıda yer almadı. Ancak ceza indirimlerine yönelik “gerekçe” şartı getirildi. Hakimler sanık hakkında verdikleri ceza indirimlerinin gerekçesine kararda yer verecek.

ÇOCUKLUK TANIMI DİNİ REFERANSLARLA MI FARKLILAŞTIRILIYOR?
KHK ile kapatılan Gündem Çocuk Derneğinden Ezgi Koman, 12 yaş altı ve üstü ayrımı yapılmasına tepki gösteriyor ve ceza artırımı yaparak istismar sorununun çözülemeyeceğine, asıl olarak önleyici tedbirler alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Ezgi Koman’ın tasarıya ilişkin değerlendirmeleri şöyle: “12 yaş altına yapılan cinsel şiddete daha fazla ceza öngörüyor. Bu ayrım önceden de gündeme gelmişti ve çokça tartışma yaratmıştı. Bu ayrımdan vazgeçilmemiş. Ancak bu ayrım Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin çocuk tanımına da aykırı. 0-18 yaş her birey çocuk olarak tanımlanırken neden 12 yaş üstu ve altı diye bir farklılığa gidiliyor anlaşılır değil. ‘Acaba dini referanslarla mı çocukluk tanımı farklılaştırılıyor?’ sorusu elimizde kalıyor.
Ayrıca ceza artırımının yeterli olmadığını her zaman söyledik. Çocuk, hak ve özgürlük sahibi bir birey olarak algılanmadıkça, üzerinde tahakküm kurulabilecek bir nesne olarak algılanmaya devam edildikçe, çocukların başvurabileceği mekanizmalar olmadıkça çocuğa karşı cinsel şiddet ne yazık ki devam edecek.”
Çocuk istismarı haberlerine getirilen kısıtlamayı da eleştiren Koman, basına yansıyan, kamuoyunda tartışma yaratan olaylarda cezasızlığın daha az olduğuna dikkat çekiyor.
MESELE HADIM DEĞİL, ÇOCUKLARA EL DEĞMESİNE ENGEL OLMAK
Tasarıya ilişkin bir değerlendirme de Türkiye kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’den geldi. Güllü, AKP’nin hadım ısrarına tepki göstererek şöyle konuştu: “Hükümet 5 yıl önceden beri hadım ve 12 yaş konusunda çok ısrarcı. İstismar olayının bugünkü yansımalarından habersiz olduğuna inanıyorum, toplum açısından zararlarının farkında olmadığına inanıyorum. ‘Hadımla sorunu çözerim’ saplantısından da bir türlü kurtulamadığı için rahatsızım. Biz zaten bunun için durumu anlatmakta bu kadar ısrarcı olduk. Siz hadıma gidene kadar çocuklar taciz edilmişse, istismara uğramışsa yapabileceğiniz şey hadımla ilgili değildir. Mesele hadıma gelene kadar çocuklara el değmesine engel olmaktır.
Önleyici tedbirler alınması için de doğru, tarafsız, siyaset dışı bir bakış açısı geliştirilmesi gerek. 12 yaş altı, üstü gibi bir ayrım ortadan tamamen kaldırılmalı.”

İlgili haberler
Çocuk istismarında ‘oldubitti’ yasası

Çocuk istismarı gerek yaşanan örnekler gerekse de yargının yaklaşımıyla yakıcı bir gündem olmayı sür...

Çocuk istismarı yasasına uzmanların da söyleyecekl...

Çocuk istismarı konusunda yasa hazırladıklarını, son aşamaya gelindiğini açıklayan hükümet uzmanları...

Hükümetin hadım ısrarı

Eleştirileri gözardı eden hükümet, çocuk istismarında ‘hadım’da ısrar ediyor. İstismarı önleyici ted...