AdkoTurk’un kadın işçileri hem TİS hem grev hakkı için mücadele ediyor
Patronlar ve yöneticiler, işçileri sendikaya üye olmaktan ve greve çıkmaktan vazgeçirmek için her türlü yolu denemiş, kadın işçilerin ailelerini arayarak baskı kurmaya çalışmışlar.

Makarna üreten AdkoTurk'te sendikalaşma, TİS süreci, direniş ve grev kadın işçilerin omzunda yürüyor. AdkoTurk patronu zayıf halka olarak gördüğü kadın işçileri mücadeleden vazgeçirmek için toplumsal değer yargılarını kullanıyor.

Çerkezköy OSB’de Endonezya ve Suriye sermayeli AdkoTurk 2014 yılından beri Tekgıda-İş sendikasında örgütlenmek istiyor. Uzun süren yargı sürecinden sonra Tekgıda-İş’in TİS yetkisi kesinleşti. Ama bu süre içinde Tekgıda-İş’in neredeyse hiçbir üyesi kalmamıştı. Tekgıda-İş bir taraftan yeniden üyelik çalışması yaparken diğer taraftan TİS sürecini sürdürmeye çalışıyor. AdkoTurk patronu ise hiçbir TİS toplantısına gelmediği gibi üye olduğunu tahmin ettiği 20 işçiyi Kod 29’dan işten attı. İşten atılan işçiler fabrika önündeki direnişlerini dört ay sürdürdükten sonra 23 Ağustos’ta greve çıktı. Patronların yasa tanımazlığı ve polisin açıktan patronlardan yana tutumu nedeni ile işçiler zorla fabrikaya sokulurken bütün engellemelere rağmen bir kısım işçi 13 gündür grevi kararlı bir şekilde sürdürüyor.

Yüzde 80’ini kadın işçilerin oluşturduğu AdkoTurk’te 550 işçi çalışıyor. Sürekli büyüyen fabrikada işçiler asgari ücrete ilaveten senede bir ikramiye alıyor. Her ay prim almak için işçilerin yöneticilerle aralarını iyi tutması, her denileni yapması ve istendiğinde fazla mesaiye kalması bekleniyor. 1-2 gün istirahat alınsa dahi iki aylık primler kesiliyor. Çalışma koşulları ise kadın işçileri canından bezdirmiş durumda.

İŞÇİYİ BİRBİRİNE KIŞKIRTIYORLAR

Hilal ve Nesrin AdkoTurk işçisi iki kız kardeş. Her gün grev yerine giden kız kardeşlerden Nesrin greve çıkmadan önce fabrika içinde kadın işçilerin yaşadıklarını şöyle dile getiriyor: “İçeride kadın işçilerin vicdani taraflarına sesleniyorlar. Annelik duygularını istismar ediyorlar. Yok ‘sen annesin, dışarıdakiler ile ne işin var, kadın başına ne yapacaksın, buradan çoluğunun çocuğunun rızkını çıkarıyorsun’ gibi. Bazı işçilere para verilerek kararlı olan sendika üyelerine mobbing uyguluyorlar. Benim yanımda sürekli ‘Çürük elmaları temizleyeceğiz’ diye laf atıyorlar. Soyunma dolaplarında sıkıştırıp e-devlet şifremi almak istiyorlar. Bütün baskılara rağmen net tavrımı gösterince vardiyamı değiştirmek, ihtar yazıp işten tazminatsız işten atmakla tehdit ediyorlardı.”

Bu arada söze giren Nesrin “Ben arkadaşlar Kod 29’dan işten atılınca üye oldum. Çünkü bu haksızlıktı. Ablamı da ben üye yaptım. Bu artık bir onur meselesi. Hep biz kadın işçilerin zayıf noktalarını bulup istedikleri atı oynatmak istiyorlar” diye ekliyor.

DİRENİŞTEKİ KADINLARIN AİLELERİNİ ARAYIP BASKI YAPIYORLAR

Patronların ve fabrikada yöneticilik yapanların işçileri sendikaya üye olmaktan ve greve çıkmaktan vazgeçirmek için her türlü yolu denediklerini söyleyen Hilal, kadın işçiler üzerinde kurulmak istenen aile baskısını şu sözlerle anlatıyor: “Bu mücadeleyi sürdürmede kadın işçiler erkeklere göre daha büyük sorunları aşmak zorunda kalıyor. Toplumsal baskı kadınların mücadeleye katılmasını engelliyor. Postabaşları kadın işçilerin eşlerini arayarak koca baskısı kurmak istediler. Bir arkadaşın eşini aramışlar. İşçinin eşinden yüz bulamayınca dayısını aramışlar. Dayısı eşi ile görüşüyor. Ama kadın işçinin eşi hala destek veriyor. Ama birçok kadın işçinin ailesi bu durumda değil. Fabrika işçiyi bölmekle kalmıyor, aileleri de bölmeye çalışıyor.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül 

POLİS PATRONUN GÜVENLİĞİ İÇİN ORADAYDI

İşçinin hiçbir yasal hakkını tanımayan patronlar grev günü de grevi kırmak için her türlü yolu denedi. İşçilerin bir kısmını gece fabrikaya çağırarak grevin başlayacağı sabah fabrikada olmaları sağlandı. Servis şoförlerini tehdit ederek sendika üyesi işçileri grev sabahı servislere almadı. Bununla da yetinmeyen patron polisi çağırarak işçileri zorla fabrika içine sokmaya çalıştı. Grev günü karşılaştığı manzaranın kendilerini nasıl etkilediğini sorduğumuz Hilal “Önce şaşırdım. Çevik kuvvetin burada ne işi var? İşçi başına 5-6 polis düşüyordu. Daha servisler gelmeden biz grev pankartını asarken polisler kapıyı tuttu. Biz de kapı önündeydik. Polisler bizi kalkanlar ile oradan uzaklaştırdı. Biz biraz direnince polisin biri üzerinde gaz fişekleri olan polise ‘gaz sıksana’ diye bağırıyordu. Sanki biz düşmandık. Oysa biz yasal hakkımızı kullanıyorduk. Polis yasaları kollayacağına patronun güvenliğini almaya gelmiş. Polislerin bu halini görünce ülkemden utandım. Bu görüntü sistemin çürümüşlüğünün resmi” diye anlatıyor yaşananları.

GREV HAKKI TEHDİT ALTINDA
Tekgıda-İş Sendikası Trakya’da AdkoTurk ve Bel Karper’de grev yapıyor. İki fabrikanın örgütlenme ve mücadele süreci birbirine çok benziyor. İki fabrikada da uzun bir hukuk sürecinden sonra işçiler TİS hakkını kazanmasına rağmen patronlar TİS görüşmelerine gelmiyor. TİS sürecinde iki patron da işçi attığından dolayı direniş başlıyor. Grev sürecinde ise grev kırıcılığından geri durmayan patronlar hiçbir yasaya uymayarak grev uygulamasını kırmak istiyor. Bu durumu Hilal ve Nesrin’e sorduğumuzda Nesrin “Patronlar işçinin hiçbir hakkını tanımıyor. İşçinin grev hakkı fiilen ortadan kaldırılmak isteniyor. İşçilerin grev hakkı tehdit altında. Bu durum sadece bizim sorunumuz değil. OSB’de çalışan bütün işçilerin ve sendikaların sorunu. Bunun için grev hakkımızı kullanmak için birleşmek zorundayız” değerlendirmesi yapıyor.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Greve hazırlanan AdkoTurk işçileri: Sendikalı olma...

Sendikaya üye oldukları için Kod 29’dan işten atılan AdkoTurk işçileri, direnişten sonra greve hazır...

Direnişteki AdkoTurk işçileri: Ezilen değil dimdik...

Sendikalaştıkları için işten atılan AdkoTurk işçilerinin direnişi 4 ayı geride bıraktı. Kadın işçile...

Indomie AdkoTurk patronu sendikayı da grev hakkını...

Çerkezköy OSB’de kurulu ve Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Indomie AdkoTurk’te işçiler greve...

İzmir Kadın Platformundan AdkoTurk işçilerine dest...

Grevdeki AdkoTurk işçilerine destek için basın açıklaması yapan İzmir Kadın Platformu, ‘Hakkını aram...